Ahîlik Kitaplardan Sahaya İnemez mi

Ahîlik Kitaplardan Sahaya İnemez mi

HÜSEYİN ÖZTÜRK

Selçuklu ve Osmanlı medeniyetinin köklerini besleyen ve yaşanmasını sağlayan ana kurumlardan birisi "ahîlik" teşkilatıydı.

Yıllardır ahîlik haftalarını kutlarız, zatım gibi niceleri de yazar ve konuşur. Lakin lafımız çok icraatımız sıfırdır.

Acaba diyorum; Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın riyasetinde ve Ticaret Bakanımız Ömer Bolat'ın bizzat koordinesiyle, ahîlik sistemi sahaya inemez mi

Pilot bölgeler belirleyerek; "Ahîlik kurallarına uyacağına dair mensubiyet ve mesuliyet sözü" verecek gönüllü meslek erbapları bulunup, bir deneme yapılamaz mı

Ticaret Bakanımız Sayın Bolat, MÜSİAD'da iken ahîlik sisteminin yeniden neşvünema bulması için sürekli gayret içerisinde birlikte çalışmıştık.

Ahîliğin gereklerinin ısrarla hayata katılmasını sağlamak, en azından bu meseleyi resmi söylemden çıkarıp, hatırlatmak ve gündemde tutmak işe yarayabilir.

Yıllardır ahîlik üzerine araştırma yapan ve yazan, bu hususta kitap telif etmiş birisi olarak ahiliğin neşvünema bulması elbette arzumdur.

*

Her şeyden önce ahîlik, bir ahlak kurallar bütününden ibarettir. Helal ile haram arasındaki hakemdir, terazidir, bekçidir.

Hangi sahada ve meslekte olursa olsun, "vicdan ile ahlak", birbirinden asla ayrılmaz iki insani melekedir.

Bunlardan birini kaybedenler; hangi inanca, dine, milliyete mensup olursa olsun, içinde yaşadığı her toplum için tehlikeli kimselerdir.

Ahîliğin yaşandığı dönemler, Selçuklu ve Osmanlı şehirlerinin sosyal yapısını düzenleyen güçlü bir müessese olmuş ve devletin düzeninin işlemesine yardımcı olunmuştur.

Ahîler gerektiğinde şehirlerin güvenliği ve yönetimine sahip çıkarak, ekonomik ve sosyal dayanışmayı sağlamıştır.

Mesela fetret döneminde bir ahî başı olan Hacı Bayram Hz.leri, Ankara'da 15 gün valilik yapmıştır.

Aynı zamanda ahîlik, sosyal güvenlik kurumu ve sivil toplum teşkilatlarının fonksiyonlarını da tek bir çatı altında birleştiren bir yapılanma vazifesi görmüştür.