İtikadımızı sarsan söz ve beyanlar

Üstad Bediüzzaman'ın Tabiat Risalesi'nde: "İnsanların ağzından çıkan ve dinsizliği işmam eden dehşetli kelimeler var, ehl-i iman bilmeyerek istimal ediyorlar." (Asa-yı Musa, s.134) şeklindeki dikkat çekici ifadelerindeki hakikati, bilhassa birçok ehl-i dinin dikkate almadıklarını görüyoruz.

Evet günlük hayatta insanların ağzından çıkan, imanlarını tehlikeye düşüren o kadar çok kelime ve söz sadır oluyor ki saymakla bitmez.

Gafletin derinleşmesiyle ülfet haline gelmiş, artık alışkanlık halini almış, aynı zamanda insanların itikadını ciddi manada rencide eden, uhrevi hayatını tehlikeye sokan bu çeşit sözleri, çoğu insanın serbestçe istimal ettiğine maalesef şahit oluyoruz.

Hatta inançlarından, itikatlarından hiçbir şüphemiz olmayan nice ehl-i dinin bile çoğu zaman farkında olmadan bu gibi yanlış sözleri istimal etmesi de bu işin bir başka garip tarafı.

İşlediği, Gayretullah'a dokunan bazı günahlar ve isyanlar sebebiyle maruz kaldığı bazı musibetlerden veya belalardan dolayı, kendini sorgulamak yerine, "Ne suçum, ne kusurum var ki Allah bana bu belâları veriyor", "Böyle adalet mi olur", "Olacak şey mi" gibi, âdeta Yüce Allah'ı insanlara şikâyet etmek...

İnsanın, başına gelen ve hoşuna gitmeyen bazı olaylardan dolayı "Kader utansın", "Kaderime küstüm." demesi...

Düçar olduğu bir hastalıktan dolayı şifa bulan bir insanın, Şafi-i Hakiki'yi görmezden gelerek: "Beni doktor iyileştirdi. Kullandığım ilaçlar beni ölümden kurtardı." demesi...

Kansere yakalanan birisinin, şifayı veren Şafi-i Hakiki'yi hatırlamadan "Kanseri yendim." demesi...