Şair Aranıyor

-Abi bize ödül vermek için bir isim söyler misin -Nasıl ödül ne ödülü -Bu senenin edebiyat ödüllerini vereceğiz de isim arıyoruz. - Şair X var, ona verin; çok sıkı çok orijinal şiirleri var. -Galiba anlatamadım abi, iyi yazması önemli değil, ünlü olması lazım. -Anladım kardeşim, ünlü-ünsüz ayrımını dikkate almamışım. O zaman "Y" olsun. - O şu an şiir yazmıyor ki abi! -Nereden biliyorsun yazıp yazmadığını -Yazsa duyardık çünkü. -Şiir sesli mi yazılıyor Şayet sesli ise şiirin sesi şairin neresinden çıkıyor ki -Abi çok sesli, az sesli, nefesli, hevesli bir sürü şiir var. Biz sesini her yere duyuran şairi arıyoruz. -Hımmm Yani sizin için maksat iyi şiir değil, yükseklere çıkıp nara atan şair önemli. -N'apalım abi, halk öyle istiyor - O zaman halk şairi Bayatî'ye verin ödülü, hem sazı da var, ses getirir. - O da çok bayat abi. Taze olsun, fırından yeni çıkmış olsun. Susamı da eksik olmasın. - Tamam kardeşim, ben buldum sizin aradığınız ödüle uygun şairi: Ramazan pidesi! Üstelik şu sıralar yanına yaklaşılmıyor, pek kibirli. pushfn('ads'); GENÇLER NE İSTİYOR Tanımlanmak değil anlaşılmak istiyor gençler. Masaya yatırılmayı değil ayağa kaldırılmayı bekliyor. Sürekli faturanın kendisine kesilmesini değil, sorumluluğun adaletli paylaşılmasını istiyor. Gençlik yaşı insan ömrünün en dinamik süreci. Gençleri yargılarken onların enerjilerini yargılayıp yargılamadığımızı iyi düşünmemiz gerekiyor. Gençler onlara şemsiye tutmamızı değil, güneşlerinin önünden çekilmemizi istiyor. İşlenmemiş mutluluklar istiyor gençler. İkinci üçüncü el denenmiş deneyimlenmiş mutluluklar istemiyor. Burs değil imkân, avanta değil fırsat, öğüt değil rehberlik istiyor gençler. Boyun eğmek değil göğüs germek, omuz vermek, kafa yormak istiyor.