Mustafa Celep şiirini okumak

Mustafa Celep okuyorum. Sonra çıkan kitaplarını sonraya bıraktım. "İnsanı Aşan Kan" 2011, "7 Epik Figür Nabız Vuruşları" 2019 yılında yayımlanmış. Öncesinde "Ebabil" Yayınları'ndan çıkan "Ateş Bandosu" var. İlk kitapları severim, bir şairin ne yapabileceğine dair imkânların ipuçlarını verir ilk kitap. "Şiir, en nihayetinde, insanın kendisiyle bir hesaplaşma denemesidir" diyor Mustafa Celep. Ona göre toplumla da bir alıp veremediği vardır şairin. Yazdıklarında bu hesaplaşmanın elektriğini hissediyoruz. O buna "cedel" diyor. (Bknz, Şiir Üstüne Üç Yazı-edebistan.com) Ayrıca şiir bir davranış biçimidir. Şu cümleye dikkat: "Şiir metni her şeyden önce bir karşılaşmanın ifadesidir; dünyayla karşılaşmanın, insan ve insan topluluklarıyla karşılaşmanın, duygu ve zihinle karşılaşmanın, hayat ve ölümle karşılaşmanın ifadesidir." Bir şair, yazdıklarını kendi niyetinden kopuk biçimde yalnız bırakıyorsa sadece kendi kendine mırıldanıyordur. Bir de Mustafa Celep'in ifade ettiği şiiri yazdıran haklı sebep var: Karşılaşma! pushfn('ads'); İnsan, neyle karşılaşacağını bilmeden bu dünya serüvenini yaşayan bir varlık. Bu karşılaşmalara karşı durum belirlemesi ya da mukavemet geliştirmesi gerekir. İsmet Özel'in işaret ettiği noktaya doğru bakıyor Mustafa Celep'in şiirsel rikkati. "Waldo Sen Neden Burada Değilsin" kitabında bu karşılaşmayı şöyle ifade etmişti şair: "Dünyaya gelmek bir saldırıya uğramaktır. Doğan bebek, havanın ciğerlerine olan saldırısının verdiği acıyla haykırır. Soğuk saldırır bize, sıcak saldırır. Açlığın, hastalığın, korkunun saldırılarını savuşturma yoluyla yaşarız, hayatta kalırız. Yaşıyor olmak, savaşıyor olmaktan başka bir şey değildir. Bir gün son nefesimizi verdiğimizde bize yapılan ilk saldırıyı tamamen püskürtmüş oluruz." Mustafa Celep, şiiri hayatın oğlu bilen bir şair. Şiirlerinde profan dünyayı ve tabiatı ilahi olanla değiştirme, aslına rücu ettirme mücadelesi hâkim. Celep'in değişik mecralarda kaleme aldığı şiire dair yazıların çok kıymetli olduğunu burada belirtmeden geçmeyeyim. Bu yazıların mutlaka kitaplaşması edebiyatımız adına faydalı olacaktır. Ateş Bandosu kitabı epik karakterde şiirlerle dikkat çekiyor. Kendi orijinalitesi içerisinde Neo Epik şiirler de diyebiliriz Mustafa Celep şiirine. Öfkesi de sevinci de muhalefeti de İslami duyarlık çerçevesinde. Referanslarını satır dışlarında saklayan şairlerden hiç değil. Şuraya dikkat: "İsmet Özel okumak oldukça heyecanlandırıyor söylemek bile fazla Birinci mektubunu almışım ağabeyimden Ömerce almışım şifa veren Ömerce hayır! diyorum bayağılaşmaya gençlik sızılarıyla." (Ehl-i Kılıç, s. 16) Hz. Ömer'den emanet alınmış bir öfkeyle İsmet Özel'den öğrenilmiş surat asma hakkını bir dizeye sığdırmak savunma sistemini iyi kurmuş şairlere özgü bir özellik olsa gerektir. pushfn('ads'); Mustafa Celep şiirinde birikmiş öfkeler, gizli gözyaşları, tüfenk gibi patlayan kelimeler, dua kıvamında kuşanılmış silahlar, uslanmaz hırçınlıklar, patırtılı yangınlar, içindeki şehri dışarıya tükürmeler, bir yüreğin çatlayan damarları, kızgın ve patlayan güneşler, çatlamış damarlar, çatlayan atlar, katleden fotoğraflar, deri altında hınçla çağıldayan nehirler, çekiç sesleri, uçuk benizler, demirden sağanaklar,