Kayıp aranıyor

"Kaybolmak" içerisinde "gayb" gibi görünmeyen dünyalara işaret ettiği için seviye ifade eden bir kelime. Bu yüzden meramımı anlatmaya "yitmek" sözcüğü daha uygun düşüyor. Şair Osman Sarı'nın "Kırgın Gönül Gazeli"nde dile getirdiği gibi: "Yitirdim mevsimleri yaz kış erişmez bana Ara öyle uzak ki bakış erişmez bana Gökten sağanak boşanır sel alır bir yerleri Yanarım kavrulurum bir damla düşmez bana". Kayıp olan şey ya da kişi kaderini kaybedenden de bağımsız yaşayabilir. Kendi kendini de kaybedebilir bir insan. Ölüm ilanlarının pelesenk kelimesidir aynı zamanda kaybetmek. Filancayı kaybettik demekle o kişinin başına gelen şeyin bizdeki karşılığını söylemek istiyoruz muhtemelen. Herhangi bir sahiciliği olmaktan ziyade nezaket cümlesinin ana unsuru olarak kullanılır "kaybetmek" kelimesi. "Filancayı kaybettik" diyen kişiye sormak gerek: O zaten sende var mıydı Ayrıca: "Onu kalbinde mi yoksa cebinde mi taşıyordun" Yakandan attığın bir kişiyi kaybetmek de neyin nesi Değeri yaşarken sabit olan şeyler ancak kaybedilmiş olur. Bir yarayı bedeninden uzaklaştıran kişi ondan kurtulmuş olur, kaybetmiş değil. pushfn('ads'); "Kendini kaybetmek" diye bir tabir var. İradesini yerli yerinde kullanamayıp muvazenesini şaşıran insanlar için kullanılır. Bir tür cinnet halidir. Artık kendisi kendisini yönetmekten uzaktır. Dış saiklerin tahrikleriyle sürüklenir durur. Kendilik bilincinin yok olmasıdır. Uyanan insan yeniden kendine gelir. Bir müddet kendi beden ve zihin çevresinden uzaklaşmış, bilinmedik tarihsiz ve tarifsiz yerlere doğru uzanmıştır. Bir tür kontrollü bilinç kaybıdır bu. Daha hikemi ve arifane tabirle kısa metrajlı ölüm provası. Yiten insanlar vardır bir de. Omuzları üzerinde taşıdığı kafası kendisine yük olan. Bu kişiler pratiğe geçiremedikleri fikir ve ideallerinin baskısından kurtulmak için düşünmenin gerekmediği kârlı ve de fiyakalı ortamlara taşınırlar. Sizi hasbelkader yolda görseler görmezlikten gelirler. Görseler ve tanısalar bile sizinle konuşacakları tek cümle bile kalmamıştır. Yuvarlak cümlelerle bu kendilerince gereksiz karşılaşmadan bir an önce sıvışmak isterler. Bir şahsiyet değil kişiliktirler artık. Sosyal medyada size yakın bir yerde oturursalar da panjurları hep kapalıdır. Evde olup olmadıklarını kapı önlerinde dikkat çeken arabalarından ya da televizyon kanallarından öğrenirsiniz. Önemli biri olmak için daha önce önemli gördükleri herkesi defterden silerler. Yitip gitmişlerdir, ama her yerde var olduklarını sanırlar. Hâlbuki bilmezler ki her yerde var olanlar hiçbir yerde yokturlar. pushfn('ads'); "Ümmet" derler hâlâ "kardeşlik" derler. Dilleri bu kelimelerden bir türlü kopamamış olsa da hayatlarında bu kavramların semtinden bile geçmezler. İçe doğru yitseler bunu bir kayıp sayabilirdik. Bir düşünsel evrilme derdik geçerdik, anlayışla karşılardık. Lakin dışa doğru yitmişlerdir. Satın almaya gittikleri pazaryerlerinde satılık meta haline gelmişlerdir. Fiyatları, tarifeleri ve rayiç bedelleri vardır. Sattıkları şeyle beraber satılmışlar, savurduklarıyla birlikte savrulmuşlardır. Tebessümleri acı bir