"Dokunmayın, rızıklarını arasınlar!"

Rahmetli Haluk Dursun Bey'in cenaze namazını Sultanahmet'te kıldık. Üstada son vazifesini yapmak için gelen cemaat avludan taşmış. Çıkış kapısına doğru ilerlemeye çalışıyoruz. Kafamı nereye çevirsem birden fazla tanıdık. Doksanlı yıllar geliyor aklıma. Yüreklerin ortak çarptığı, nabızların müşterek attığı yıllar. Herkes Haluk Dursun'un ne güzel ne dolu yaşadığından bahsedip rahmet diliyor. Uzun müddet görüşemeyip cenazede rastladığım bir dostumu bir daha kaçırmayım diye sımsıkı kavramış halde kapıya doğru yürürken bir taraftan da kalabalığı fırsat bilen seyyar satıcılar ellerindekini tüketmeye çalışıyorlardı. Ben ve dostum satıcılara kafamızı çevirerek, "Burası şimdi bunun yeri mi!" edasıyla bakmıştık. Hemen yan tarafımızda yürüyen kalabalık içerisinde oldukça nazik ve babacan tok bir ses yükseldi: "Allah onların da rızkını şu an bu kalabalığı vesile kılıp tayin etmiş", "Dokunmayın rızıklarını arasınlar!" pushfn('ads'); Kim bu adam ve bizim kendi kendimize yadırgadığımız bir durumu nereden ve nasıl fark etmişti Mütebessim ve vakur duruşlu adama doğru baktım. Sesi de sözü de yüzü de hiç yabancı gelmiyordu. Tam ben hatırlamaya çalışırken arkamdan bir genç kulağıma doğru yaklaşıp fısıldadı: Ömer Tuğrul İnançer Efendi! Kendisiyle bir cenaze dönüşü kalabalık içerisinde hasbelkader birlikte yürümüştük. Şimdi o kendi cenazesiyle Hakk'a yürüdü. Allah rahmet eylesin, ruhu şad olsun! YETİŞEN ALIYOR!Çok satmak bir şeyin değerini yükseltmez, alım hızını artırır. Satılmak eşyanın tabiatına uygun olsa da insanın tabiatına mugayirdir. Kitap mağazalarında "Haftanın Çok Satanları" gibi levhaları görünce sıradan okurlar tereddütsüz oraya yönelirler. Yanılgı hep aynıdır: "Herkes alıyorsa demek ki önemli ve değerlidir!" Popüler kültüre ayarlı okuyucu tipi aslında "okuyucu" kelimesinin kapsamında ayrıksı durur. İnsanın bile nesneleştirilip satışa konu olduğu bir çağdayız. Bir gün içerisinde kim bilir kaç kez satışa geliyoruz. Mütevazı satışa gelenlerin yanı sıra çokça satışa gelenler de var. Onlara da "Çokça Satılanlar" mı demek gerekiyor acaba pushfn('ads'); Bir unlu mamuller dükkânının önünde duruyorum. İçerisi çeşit çeşit unlu mamulle dolu. En uzun kuyruk ekmek reyonunda. Görüp afalladığım ekmek raflarının önündeki levhaya bir kez daha bakıyorum: "EN ÇOK SATAN." Ne diyeceğimi bilemiyorum. Sıra bana gelince "3 ekmek" demek varken, "3 tane çok satanlardan istiyorum" diyorum. Ekmeğin imza günü olsa poğaçayı, simidi, pastayı, böreği sollardı. Muhtaçlık ihtiyacını karşılayacak seviyede olmamaktan kaynaklı bir durum. İhtiyacımızı belirleyen kapitalist dünya sistemi olduğuna göre muhtaçlığımızı da o belirliyor. Muhtaç, çaresizdir. Başkasının yardım ve merhametine sığınır. Elinizde ve evinizde olmayan şeylerin sayısı ne kadar kabarıksa o denli başkasına