Bir Gün Bir Adam Gördüm Kibrinden Ölüyordu

Kibir nedir En kısa tanımıyla, kendini kandırmaktır. Bir tür kendine karşı haddi aşmak ve adaletsiz davranmaktır. Bir şeyi ait olmayan yere yerleştirmenin adına zulüm denildiğine göre, kibir de bir zulümdür. Kişinin kendi kendisine karşı yaptığı zulüm! Sen o değilsin, ama o gibi davranıyorsun. "O" olmayan herkese tepeden bakıyorsun. Kibirli kişinin dışardan görünümü son derece acıklıdır. Görünümünün farkında olmadığı için üzerine ayrı bir zavallılık yapışır. Çerçöpten başarılarını öyle abartır ki kendi asli kimliği aklına gelmesin ve gözünde büyüttüğü o başkası olsun. Asıl trajik olan kendisini yaşadığı ortamda herkesten üstün görmesidir. Hâlbuki onun üstün olduğunu tescil eden tek bir emare bile yoktur ortada. Aksine fazlasıyla nobran ve bir o kadar da sevimsizdir. Ne olmuş da böyle bir psikolojiye bürünmüş ve ne olmuş da bütün elbiselerini ateşe fırlatıp kibir hırkasını eğnine giymiştir Efendim, olay şu: Bu şahıs bir gün bir şiir yazmış, yalan olmasın belki bir hikâye de yazmış olabilir. Saz çalmış, resim yapmış, rakibini kündeye getirmiş de olabilir. Etrafında bir grup insan ona, "Ne büyüksün ne şanlısın!" deme gafletinde bulunmuşlar. Ne olmuşsa bundan sonra olmuş. pushfn('ads'); Mahalli ligden birinci lige çıkmış bir futbolcu gibi gözleri kimseyi görmez olmuş. Ne kaleyi ne fileyi ne de topu görebiliyormuş gözleri. Hem düş perisi hem de ne oldum delisi olmuş bizimki. Eski mütevazı kişiliğine geri dönmek için vakit çok geçmiş; çünkü o derece kendinden geçmiş. Şimdi sigarasını bir başka türlü ağzına götürüyor, cümleye başka başka yerlerden giriş yapıyor ve kendi dünyasına ait olmayan kelimeleri yerli yersiz kullanıyordu. Herkes ne kadar küçüktü! Ne kadar yeteneksizdi başkaları! Diğerleri ne kadar basit ve ne kadar boştu! Kendi yanlışını yine kendi yanılgısıyla doğrulamaya çalışan birisi haline gelmişti. Tezahürat, pohpohlama ve omuzlara çıkarma ile ilgili bütün dernek ve vakıflar aklı sıra ona çalışıyordu. Bu sadece onun hakkıydı. Kibirli kişi öyle yata yata kibirli olmamıştı. Çok çalışmıştı bunun için. Hızlandırılmış