Kelebek bıçak bir cinayet aletidir!..

Gazetelerin nedense küçülttüğü bir olayı, dün Günaydın ekimizde "Keskin Kalem" imzası ile yazan Ömür Karahan, keskini geçtik, sanki ucu bile olmayan bir kalemle yazmış.. O kadar yumuşak.. İnternet aracılığı ile 5 adet kelebek bıçak getirten bir çocuk, bu bıçaklarla okula gelmiş ve sınıfta dört arkadaşına birer tane vermiş.. Olayı gören iki kız, müdüriyete şikâyet etmişler. Müdür kınama cezası vermiş. Ömer de çocuğun babası işadamı ile konuşup onun ağzından olayı öyle bir yumuşatmış ki.. Oysa haberin hem de nasıl keskinlikleri var.. Olayı özetleyelim. Çocuk, kelebek bıçağı internet oyunu Fortnite'da görüp ısmarlamaya karar verince, arkadaşlarına "Siz de ister misiniz" diye sormuş. 4 talip çıkmış. 5 bıçak ısmarlamış. Gelince sınıfta arkadaşlarına dağıtmış. Şikâyetçi kızların dediği gibi bıçak çekme falan yokmuş... Şimdi derinleşelim.. Olayın geçtiği okul, Enka.. Ülkenin en kaliteli okullarından biri. İçinde spordan sanata, bilimsel laboratuvara her türlü tesisi olan bir kampüs. Sadece zengin çocukları değil, burslu olarak seçilen yetenekli fakir çocuklar da okuyabiliyor. Yakın dostum, çok sevdiğim Şarık Ağabey (Işıklar içinde yatsınTara) kurucusu olduğu bu kampüsü açılıştan önce bana nasıl gururla gezdirmiş ve anlatmıştı. Olayın kahramanı genç, Fortnite adlı oyunun bağımlısı. Oyun zaten bağımlılık yapan türden. Okurlar hatırlar.. 2019 yılında, oyunun sahibi şirketin düzenlediği Fortnite Dünya Kupası'nda bir genç, 15 milyon lira kazanmış ve Jimmy Fallon Şov'a çıkmıştı. Yazmıştım.. Delikanlı. Fallon'un "Hayatın nasıl değişti" sorusuna, "Odama kapanıp Fortnite oynardım. Annem babam kapımdan ayrılmazlardı, 'Ders çalış.. Ders çalış' diye.. Şimdi de ayrılmıyor, 'Aman Fortnite oyna' diyorlar" diye cevap vermişti. Daha sonra internette bu Fortnite oyununu araştırdım.. Daha doğrusu o turnuvayı.. Dünya üzerinden çeşitli milletlerden 200 oyuncu katılmış kupaya. Oyunun cereyan ettiği ortamda, ki aklınıza ne gelirse var, bu 200 oyuncunun kendilerini temsil eden görüntüleri de orda.. Bunlar, şehirde, dağda, ormanda, aklınıza ne gelirse orda birbirlerini arayıp buluyor ve biri ölene dek savaşıyorlar. Ölen oyundan çıkıyor. Ortada kalan son rakibi de öldüren şampiyon olup 3 milyon dolarlık (Demek o zaman 15 milyon liraymış) ödülü kazanıyor. Metaverse nasıl benziyor değil mi Bizim Enkalı gencin ısmarladığı bıçak, ülkemizdeki adı kelebek olan, cinayet aleti, o oyunda... Kelebek, turnuvanın oynandığı Amerika başta pek çok ülkede yasak.. Çünkü dedim ya, bununla bir insanı öldürmek hiç de zor değil.. Çocukluğumuzda ağbimle köye giderdik. Her köy çocuğu gibi bizim de çakımız vardı. En kıymetlisi İsviçre ordu çakısı denen, içinde her türlü işe yarayan bıçakları olanıydı. Ama nerde. "Alman malı Solingen" denenleri çelik ve bükülmezdi. Dal, saz kesip, düdük yapmak için birebir. Onu alırken ölçerdik. Bıçak açıldığı zaman boyu işaret ve orta parmağımızın arasına sığacak kadar olmalıydı. Ötesi yasaktı. Esas yasak olan ise bir düğmeye basınca otomatik açılan, o düğmeye basmadan da betona vursan kapanmayan, iki yanı keskin sustalı bıçaktı. Çünkü sustalı tam bir tehdit, vurma, yaralama ve öldürme silahıydı. Kışın mahallede bazı çocukların elinde görürdük, ordan bilirdim. Kelebek bıçak ise efsaneydi. Onu tüm ömrümde sadece bir defa gördüm.. Lisede biri okula getirmişti, o zaman.. Gerçekten gösterişli, genelde mafyanın kullandığı bir cinayet silahı olarak anılırdı kelebek. İki yanı keskin, ucu sivri bıçak iki yandan kapaklıydı. Silahı kullanmak için bu ince uzun kapakları açtığınızda, ortaya adeta bir kelebek şekli çıkıyor, adı da ordan geliyordu. Türkiye'de "Kelebek silah yasaktır" diye bir yasa yok. Ama gene de hukukçular, mevcut yasalarla, saldırı veya savunma amaçlı bıçakları taşımanın suç, dolayısıyla yasak olduğunda birleşiyorlar. Kelebek tam da bu, zaten.. Şimdi meselenin en can alıcı noktasına geliyoruz. Bu ülkede silah taşımak için ruhsat almanız gerekir. Eskilerin deyişi ile deveye hendek atlatmak daha kolaydır. Babamdan miras askeri silahı üzerime alana dek canım çıkmıştı. Aldım.. Silahı evin alt katına, şarjörü yatak odama koydum. Kurşunları da kasaya kilitledim. Tiyatroda bir kural vardır. Birinci perdede görünen tabanca, son perdede patlar.. Ani bir öfke ile silahı kullanma imkânımı yok etmiştim. Tabancayı alt kattan almak, kurşunları şifreli kasadan çıkarmak ve yatak odama sakladığım şarjöre takmak en az 15 dakika sürüyordu. Yani o tabanca ani öfke ile patlayamayacaktı. Sonra bu durum bile beni rahatsız etmeye başladı.. Kemal "Bana ver" dedi ve dediğine pişman oldu. Çünkü baba mirası silah ruhsatı almak onun da canına okudu, haftalar sürdü, nerdeyse tüm Ankara'yı dolaştı. Niye anlatıyorum.. Silah taşıma değil, sadece evde bulundurma ruhsatı almak bile dünyanın en zor işiyken, girin internete istediğiniz pompalı tüfeği, silahı ısmarlayın, hem de yasal yollardan elinize gelsin.. Bugün soygunların, yaralama ve cinayetlerin nerdeyse hepsi pompalı silahla işleniyor. Çünkü serbest.. Adam öldüren, sadece kurşun yerine saçma atan pompalı serbest. Çocuklar bile ısmarlayabilir. Babamın tarihi tabancası yasak, pompalı serbest. İşte o ünlü işadamının en ünlü okulda okuyan oğlu 5 tane birden ısmarlamış ve okula getirip arkadaşlarına dağıtmış bir suikast ve cinayet silahı olan kelebeği.. Nerden özenmiş. Bağımlılık yapan "Öldürme Dünyada tek başına kalana dek herkesi öldürme oyunu" olan Fortnite'dan.. Şimdi düşünün.. Oyundan özenip o "ölüm" silahını ısmarlayan çocuklardan biri kullanmaya da özenmez mi. Sonunda o çocuk kullandı ve bir arkadaşı öldü. Ne olacak. Şimdi ne olacak söyler misiniz, o silahı internetten getirip sınıfta dağıtan çocuğun babası işadamı. Olayı bir "uyarı" ile örtbas etmek isteyen müdür. Olaya hâlâ el koyduğunu duymadığım İl Milli Eğitim Müdürü. Bu ülkede kelebek bıçağını "İl İdaresi Yasası"nın verdiği yetki ile yasaklayan valiler var, İstanbul Valisi.. İnternette, bıçak, kılıç gibi kesici, pompalı tüfek gibi öldürücü aletlere hemen sahip olmak ve onları yanında serbestçe taşımak çok kolay, farkında mısınız, İçişleri