Futbol Federasyonu derhal görevden alınmalıdır!..

Evet!.. Aynen öyle.. Bu bir öfkeli fikir haykırışı değil.. 65 yıllık bir spor yazarlığı deneyiminin ve Mekteb-i Mülkiye'de 4 yıl yöneticilik ve hukuk okumuş olmanın sahibi bir gazetecinin, "acil çağrı"sıdır. Çok daha feci sonuçlar ortaya çıkmadan, "acil müdahale" çağrısı.. Bugün ülkemizde bir Başkanlık Sistemi varsa, bunun en yararlı yanı, "yürütme"deki hızı, çabukluğudur. Başkan'a, acil kararlarını anında gerçekleştirme fırsatı verir, bu sistem.. Önüne dağlar gibi bürokratik engeller konmasına ve acil kararın yıllarca geciktirilmesine imkân vermez. Türk kulüplerinin hemen hepsini bugün batağa sürükleyen yanlış, milyarlık şirketlerin hâlâ dernekler yasası ile yönetilmesidir mesela.. Bu yasa, başa gelip, "Benden sonra tufan" diyen, transfere milyarlar harcayıp bir mali oylama sonucu "Kabul edenler, etmeyenlerin" el kaldırması sonucu zerre sorumluluğu kalmadan çekip gidenlerin yolunu kesmek ve "Borcu yapandan hesap sorulur" demek için hazırlandı ve Millet Meclisi'ne sunuldu. Bizim medyadaki adı, "Yeni Futbol Yasası" idi. Kaç Meclis değişti, bu yasa hâlâ Meclis dolaplarında duruyor. Çıkmadı. Çıkarılmıyor.. Meclis'in birbirlerinin gözünü oyan partileri, Kulüpler Yasası'nın çıkmasını önlemekte anlaştılar çünkü.. Ben o yasanın Meclis'e verildiği yılı bile unuttum.. Bilen varsa bana mail atsın!. İşte onun için "Başkanlık Sistemi"ni getiren Anayasa teklifine olumlu oy verdim. Bugün bütün gazetelerde manşetti. Dün gece tüm kanallarda vardı. Şimdi de internette fokur fokur kaynıyor. Bu yüzden olayla ilgili ayrıntı yazmıyorum. Bu yazının amacı, olabilecek feci sonuçlara dikkat çekmek. Özeti, Türkiye Futbol Federasyonu, bu ülkenin adları futbolseverler tarafından ezbere bilinen 13 hakemini, "BU SEZON SONUNA KADAR" görevden aldı.. Dikkat buyurun. "Sezon sonuna kadar.." Yani bu bir ceza, boykot değil. Bir idari karar güya.. Güya da.. Açıklanan kararda gerekçe yok.. Sızdırılan haber "Kulüpler Birliği istedi.." Yani Federasyon, 13 en önde gelen hakemini kulüplere kurban etti.. Yani, kalanlara "Sizi de kurbanlık koyun gibi kulüplerin önüne atıyorum.. Maçları, hakemlik bilgilerinizi değil, o maçın kulüplerini ve onların güçlerini dikkate alarak yönetin. Düdüklerini o kulüplere göre çalın veya çalmayın.. Kartları o maça göre çıkarın veya çıkarmayın. Yoksa sizin sonunuz da 13'ler gibi olur" dedi. Amma velakin Kulüpler Birliği tufaya gelmedi. Anında açıklama yaptı: "Bu kararla Kulüpler Birliği'nin ilgisi yoktur." Eeee. Şimdi ne olacak. Bu korkunç, sadece Süper Lig'in sonuçlarını, bu yıl Avrupa'ya kimlerin gideceğini, kimlerin küme düşeceğini fevkalade etkileyebilecek bir "hakem darbesi"nin sonuçları ne olacak yani Baştan bakalım.. Yapan Nihat Özdemir adlı, futbolu yönetemeyen başkan. (Federasyon göstermelik çünkü.. Kurullar da farksız..) Türkiye Süper Ligi'nin dünyada eşi benzeri görülmedik bir "Sahtekârlar Ligi"ne dönmesine seyirci kalan, eleştiri ve önerileri zerre dikkate almadan, sadece seyreden ve bu sahtekârlar liginin seyir zevki sıfıra indiği için hâlâ ve hâlâ "gelecek sezonun yayın ihalesi"ni yapamayan Nihat Özdemir.. Yapamayacağını bildiği için ihaleyi dörde böldü. Gene de 1A dediği esas yayınlara enflasyona rağmen, eski fiyatına bile talip bulamadı. Oysa zaten batak içindeki kulüplerin ayakta kalabilmek için tek dayanakları, TV yayınlarından gelecek para.. Nihat Özdemir'in istifa etmesi için, hâlâ yapılamayan bu ihalede aczi yeterdi. Ya da görevden hemen alınması için. Ne var ki bu ülkede, Özerk Federasyon üzerinde anayasal "idari vesayet" denen denetim hakkı bulunan, o Federasyon'u görevden alırken, onları seçen kurulu da "yeni seçim maddesi" ile toplama yetkisine sahip Spor Bakanı da görevini yapmadı. Seyredenleri, seyretmekle yetindi. Şimdi Türk futbolu bir "davalar bataklığı"na sürükleniyor.. 13 hakemin görevden alınma gerekçesi kararda yok. Kura ile mi seçildiler. Bir kulüp başkanının iddia ettiği gibi "FETÖ'cü" mü idiler. Yoksa başta Cüneyt Çakır olmak üzere bazı kulüpler tarafından "istenmeyen hakem" ilan edilmişlerdi de, bu korkak ve gücünü yitirmiş Federasyon ve onun Merkez Hakem Kurulu tarafından o kulüplerin maçlarına gerçekten atanamıyor ve hem TFF hem de MHK'ya "Bunlar ne aciz kurullar" denmesine sebep oluyor, öbür kulüpleri de hakemler üzerinde benzeri tehditleri yapmaya teşvik mi ediyorlardı. Yoksa bunlar, bilerek, isteyerek taraflı maç mı yönetiyor, puanları kendi kafalarına göre mi dağıtıyorlardı. Sebep her olursa olsun.. Bu 13 hakem bugün damgalı. Kalan 10 haftada maç yönetmeyecekler. Peki yönettikleri 28 haftanın maçlarının "temiz" olduğuna artık kim inanacak. Kulüpler haklarını mahkemede aramaya kalkarlarsa doğacak kaosu düşünebiliyor musunuz. "Bu maç karakolda biter" diye hepimizin zaman zaman kullandığı bir deyiş var.. Maç değil, bu 13 hakemin düdük çaldığı her ama her lig mahkemede biter.. Sadece Türk mahkemeleri olsa neyse. Avrupa mahkemelerine, AİHM'e kadar gider sonunda.. Sadece Uluslararası Spor Mahkemesi CAS ile de kalmaz, yani.. Ligi 13 hakem yüzünden mahkemelik olan bir Federasyon'un gönderdiği "Şampiyonlar Ligi, Avrupa Ligi ve Konferans Ligi'ne katılacak takımlarımız" listesini UEFA kabul eder mi. Ya küme düşen 4 takımın davaları bitmeden gelecek sene Süper Lig ve Birinci Lig nasıl ve hangi takımlarla başlar. "Türkiye ligleri mahkemelik.. Bu davalar sonuç verene dek, bu ülkeden Avrupa liglerine takım almayacağız" demez mi UEFA, savaşı bahane ederek, Rus takımlarının önünü cart diye kesen dünya örneğine de bakarsak. Durum hem de nasıl çok acil. Hemen ama hemen müdahale ederek Türk futbolunu kurtarma yetkisi ve gücü, sadece Başkan'da var. Gençliğinde futbol oynamış ve hem de öyle dikkat çekecek kadar oynamış ki, Fenerbahçe'den