Seçimler, Gazze'de yaşanan soykırım, gündelik sorunlar derken maruz kalmayanların dışında eskisi kadar çok aklımıza gelmeyen bir gerçekliğimiz var: Deprem. 6 Şubat 2023'te tarihimizin en yıkıcı depremlerinden ikisini yaşadık. Almanya büyüklüğünde bir alanda, 14 milyon insanımızı etkileyen bu depremler sonrası arama-kurtarma, depremzedelere ilkyardımın ulaştırılması, enkaz kaldırma, barınma sorununu çözme ve nihayetinde kalıcı konutların teslim edilmesi, kimilerine göre on yıllar sürecekti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan 19 Mart'ta 30 bin 723 yeni konutun kura çekimi ve anahtar teslim törenine katıldı.
Bu teslimler ilk kez de yapılmadı; bir ay önce 46 bin konut ve köy evinin teslimi de yapılmıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sene sonuna kadar 200 bin konutun teslim edileceğini de ekledi. Dahası tam teslim edilecek yapıların listesini verirken ahırların sayısına kadar verdi. Bu depremden etkilenen vatandaşlarımıza verdiği önemi göstermesi açısından dikkat edilmesi gereken bir nüans bence.
Konutların tesliminden 5 gün önce ajanslara düşen bir açıklama, İstanbul'da yaşayan bir vatandaş olarak beni oldukça ürküttü. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu, Hatay'da yapılacak deprem konutları için şunları söyledi: "Hatay'daki insanlar kaygılı, 'Burada çatır çutur TOKİ evleri istemiyoruz' diyorlar."
Hatay'da kentsel dönüşüme karşı miting yaparak binlerce insanın ölümüne neden olan Lütfü Savaş ile aynı partide yer aldığı için İmamoğlu'nun Hatay hakkında susmasını beklemek hakkımızdı ancak bu elbette olmadı.
6 Şubat depremlerinde rüştünü ispat etmiş TOKİ evlerine karşı çıkmakla yetinmeyen Ekrem İmamoğlu, İstanbul'daki rakibi Murat Kurum'un en büyük vaadi olan 650 bin konutun yapılamayacağını, dahası yapılmaması gerektiğini açıkladı.
Ekrem İmamoğlu'nun "İstanbul'a 650 bin konut