Piro'dan haine: Bir CHP klasiği
CHP'de haftalardır paniğe yol açan kongre davası 8 Eylül'e ertelendi. Oysa ne karar verilecekse bir an önce sonuçlansa ülke açısından daha hayırlı olurdu ama mahkeme süreci uzatmayı kararlaştırdı.
Davanın müştekisi de, tanıkları da, meseleyi ilk gündeme getiren de, hatta kamuoyu önünde tartışanlar da CHP'li. Buna rağmen davanın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "muhalefeti dizayn etme projesi" olarak sunulması ve bu iddianın yine CHP'lilerce gündemde tutulması gülünç bir çelişki.
Bu dava, CHP'nin iç tartışmalarını mahkemeye taşımasından ibaret. Nitekim 2023'teki İstanbul İl Kongresi'nde yolsuzluk iddialarını bizzat Cemal Canpolat kürsüden dile getirmişti.
Davanın ilginç yönlerinden biri de CHP'lilerin baştan beri konuya "Mahkeme bu konuya bakamaz" savunmasıyla yaklaşmaları. Partiye yakın isimler, "Bizim de kulağımıza geldi, zaten kongrelerde olur böyle şeyler" gibi ifadelerle konuyu geçiştirmeye çalıştı. CHP'liler ağız birliği etmişçesine kongredeki usulsüzlüklerin mahkemeye konu edilemeyeceğini öne sürdü.
Tüm bu süreç, iki yıl önce ekran karşısında kalp işareti yapan CHP'lilerin, kameralar kapanınca birbirlerini sırtlarından hançerlemeye çalıştığını gösterdi. Ama asıl dikkat çekici olan, bugüne kadar AK Partililerin bile söylemediği sözlerle Kemal Kılıçdaroğlu'na saldıran CHP'lileri görmek oldu.
Şimdi CHP'li gazetecilerden sosyal medya trollerine kadar pek çok kişi, Kılıçdaroğlu'nun sinsi, çıkarcı, sadece kendini düşünen biri olduğu propagandasını