Kongo parantezi

Teknolojinin hızını takip etmekte bile zorlandığımız bir dönemde yaşıyoruz. Yapay zekâ, otonom araçlar, 5G teknoloji alanındaki gelişmelerin hayatımıza etkileri gündemdeki yerini koruyor.
Bu teknolojinin merkezinde yer alan Demokratik Kongo ise bırakalım yüksek teknolojinin hayatımızı kolaylaştıran "nimetlerinden faydalanmasını" tam tersine çağlar öncesinin karanlığından çıkamıyor. Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde yaşanan son darbe girişimi, bu ülkede yaşananları takip etmemizi zorunlu kılıyor.
Yüzölçümü bakımından Afrika'nın ikinci büyük ülkesi olan Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde doğrulanmamış verilere göre 105 milyon kişi yaşıyor. Elektrikli araçlarda ve diğer elektronik aletlerdeki bataryalarda kullanılan kobalt madenlerinin yüzde 70'ini, şarj cihazlarının vazgeçilmez ürünü olan koltan madeninin tek başına yüzde 80'ini tek başına Demokratik Kongo Cumhuriyeti çıkarıyor.
Normal şartlarda Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nin dünyanın en zengin ülkelerinden biri olması gerekiyor. Ancak biz, Demokratik Kongo Cumhuriyeti vatandaşlarının zenginliğini konuşmuyoruz.
Sosyal medyada yapacağınız basit bir aramayla kobalt madenlerinde köle olarak çalıştırılan çocukların videolarını görebilirsiniz. Ülkedeki çetelerin taşeronluğunda çıkarılan madenler, devletlerden çok daha zengin olan uluslararası şirketlere pazarlanıyor.
Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde yaşananlardan bahsederken Fransa'yı anmamak olmaz. Frankofon ülkeler arasında yer alan Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nin arası benzer Afrika ülkelerinde olduğu gibi Fransa ile kötü.
Fransa Cumhurbaşkanı'nın geçen yıl yaptığı Afrika turunda Demokratik Kongo Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Felix Tshisekedi, Macron'a kameralar karşısında çıkışıp "Bize eşit ortağınız olarak konuşun. Babamız gibi bizi azarlamayı bırakın" dedi.
Yaşanan darbe girişiminden sadece iki hafta önce Kongo Cumhurbaşkanı'nın Fransa'ya gittiğini ve Macron ile görüştüğünü hatırlamakta fayda var.
Çıkartılan kobaltın en büyük müşterilerinden biri Çin olarak görülüyor. Amerikan Başkanı Joe Biden'ın kokainman oğlu Hunter Biden'ın sahibi olduğu Çinli şirket bunların en büyüklerinden. Babası başkan olunca görece şirketteki hisselerini devretti ancak