Ali Babacan, milletvekili genel seçimlerine parti olarak ittifaktan ayrı gireceklerini açıkladı. Eski CHP Milletvekili Barış Yarkadaş gibi 28 Şubat İttifakı'nın yılmaz savunucusu olan pek çok isim, DEVA'nın seçime ayrı girme kararını CHP seçmenini yükten kurtarmak olarak yorumladı. Demek ki DEVA Partisi, CHP seçmeninin Erdoğan karşıtlığı adına "katlanması gereken bir yük"tü. E daha bunun Davutoğlu'su var. Üstelik o başbakanlık bile yapmıştı. Suriye politikası da CHP ile taban tabana zıt. Hatta bu yüzden Kılıçdaroğlu'nun kendisini "Cumhuriyet tarihinin en çapsız dışişleri bakanı" olarak tanımladığını da biliyoruz. Yetmedi, Saadet'i var. İstediğiniz kadar Erbakan anmasına gitseniz de seçmeninizin kendilerinden hazzetmediğini cümle âlem biliyor. İstanbul Sözleşmesi'ne de karşılar. CHP'nin "Ortaçağ zihniyeti" dediği 4-6 yaş Kur'an kurslarını savunuyorlar. İlkokulda veya kamuda başörtüsünü savunuyorlar. Ama CHP saflarından yine de vekil çıkarmayı "başardılar". Öyle "yük" demeyin, kalp kırmaya hacet yok. Yolunuz daha uzun. Bakın görünmeyen alacaklınız HDP'den bahsetmiyorum bile. Onların alacağı kes kes bitmeyecek gibi görünüyor zira. "Yolu doğru olanın yükü ağır olur" denir ama 28 Şubat İttifakı'nın henüz topluma sundukları ortak aday bile yok ki ortak yoldan bahsedelim. Onlar henüz "yolunu bulmaya çalışıyor". Bulsunlar, atacakları yüklere sıra o zaman gelecek sanıyorum. İBB'DE BİR PKK'LI İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde "Sosyal Hizmet Uzmanı" olarak görev yapan 30 yaşındaki Şafak Duran isimli çalışan, PKK bağlantısı sebebiyle İBB'de gözaltına alındı. Terörle Mücadele Ekipleri, Duran'ın elinde Mehmetçiğe doğrulttuğu Keleşlerle PKK'lı teröristlerle birlikte yan yana çekildiği fotoğrafları ortaya çıktı. İBB ile PKK'nın değil aynı binada bulunmasına, aynı cümlede geçmesine dahi müteessir olunması gerekir. Halbuki