Ekrem İmamoğlu'nun İBB Başkanı seçildiği 2019 yılından itibaren yarattığı imaj, diğer belediye başkanlarından çok farklı oldu. Bu görevi bir "sıçrama tahtası" olarak kullandığı intibaı süreç ilerledikçe taraflı tarafsız herkesin kafasında oluşmaya başladı. Kişisel PR çalışmaları, anormal reklam bütçeleri, yabancı diplomatlarla yakın ilişkiler, zabıta tören mangası karşılamaları ve bir İBB Başkanı için çok anlamsız görülen Anadolu mitingleri, İmamoğlu'nun gözünün "yükseklerde" olduğunu kanıtlar nitelikteki icraatlarından sadece bazıları. 6'lı masa kendi arasında top çevirirken, İmamoğlu deklanşöre basılmadan kadraja girebilmek için zıplamaya devam ediyordu. Ta ki rekabetin kızıştığını ve kendi isminin bu yarıştan çıkma ihtimalinin düşük olduğunu anlayana kadar. Geçen hafta 6'lı masanın cumhurbaşkanı adayı olarak ismi geçen iki büyükşehir belediye başkanından, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş'tan Kılıçdaroğlu lehine geri çekilme tweetleri okuduk. Cumhurbaşkanlığı yarışında adı geçen iki büyükşehir belediye başkanı da Kılıçdaroğlu'nun liderliğine atıfla bir nevi "biat tazelemiş" oldular. Kılıçdaroğlu'nun adaylık kapma arayışı ayrı bir konu ama İmamoğlu'nun parlak kariyer hedefleri hakkında konuşulanlar gerçekten ilgi çekici. Örneğin, son dönemde medya kulislerinde "CHP'nin kanalı" olarak anılan Halk TV'deki radikal değişimler, geniş kesimlerce İmamoğlu ile ilişkilendiriliyor. Önce kara para aklama gibi büyük suçlardan ABD'de yargılanmayı bekleyen Sezgin Baran Korkmaz'la boy boy fotoğrafları çıkan İsmail Küçükkaya'nın Halk TV'ye 3 milyon dolar transfer ücretinin Murat Ongun ile görüşerek karşılandığı CHP'ye yakın birçok isim tarafından dillendirildi.