15 Temmuz mirası

Uğursuz bir şekilde başlayan ancak milletimizin şanlı bir zaferiyle sonuçlanan Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) hain kalkışmasının üzerinden dokuz yıl geçti. Öncelikle, canını Allah rızası için hiçe sayarak feda eden aziz şehitlerimizi rahmetle, kahraman gazilerimizi minnetle anıyor; o gece sokağa çıkan tüm vatandaşlarımıza saygı ve muhabbetlerimi sunuyorum. Geçen dokuz yılda FETÖ ile mücadele konusunda önemli adımlar atıldı. Ancak, örgütün çatı davasının Yargıtay tarafından ikinci kez bozulduğunu ve karar duruşmasının da geçtiğimiz günlerde yapıldığını hatırlatmakta fayda var. Sosyal medya sitelerinde yapılacak basit bir araştırma, FETÖ'nün yalanlarına ve kara propagandalarına hâlâ devam ettiğini ve bu faaliyetleri sistemli hale getirdiğini açıkça göstermektedir. FETÖ'nün ve destekçilerinin durmak bilmeyen çalışmaları sonrası, dünyada ilk kez darbeciler kendilerini mağdur ilan etmiş ve kendisine muhalif adını veren bir kitle tarafından bu söylem sahiplenilmiştir. Ne yazık ki FETÖ ile mücadeleyi genellikle sadece 15 Temmuz'un yıl dönümlerinde hatırlıyor; sonrasında ise bu meseleyi gündeme taşımayı adeta vakit kaybı olarak görüyoruz. Oysa bugün, ülkemizin enerji alanındaki atılımlarından, Suriye'de Esad rejiminin devrilmesine; kurulması kesin gözüyle bakılan terör koridoru projesinin çökertilmesinden, Dağlık Karabağ'ın Ermeni işgalinden kurtulmasına kadar yakın tarihimizde yaşanan pek çok önemli gelişme, FETÖ belasından kurtulmamızla doğrudan ilişkilidir. Uluslararası şer odakları adına yıllarca ülkemize pranga vuran bu terör örgütü, Türkiye'deki faaliyetlerini yeniden canlandırmaya çalışmaktadır. Çünkü 15 Temmuz'da FETÖ'nün başarısızlığa uğraması, yalnızca ülkemiz için değil; Türkiye'nin merkezinde yer aldığı tüm coğrafyalar için de tarihi bir kırılma noktası olmuştur. Daha 16 Temmuz sabahı örgüt elebaşının konuşması ile başlayan bu hain plandan dokuz yıl boyunca vazgeçmediler. Sadece son bir ayda yapılan operasyonlara ve bu operasyonlar sonrası ortaya çıkan tablolara bakmak bu gerçeği açıkça ortaya koymaktadır. Aradan geçen 9 yıla rağmen 15 Temmuz'un bir daha yaşanmaması adına FETÖ tehdidini asla unutmamalıyız. Bu hem kendi geleceğimiz hem evlatlarımızın istikbali hem de gözünü Türkiye'ye çevirmiş coğrafyalardaki insanlar adına üstümüzdeki bir yükümlülüktür.