İşte bu yüzden Erdoğan'ı sevmiyorlar!..

Temmuz 1980'de İsrail parlamentosu Kudüs'ü ebedi başkent ilan etti. Türkiye; 'bu karar asla kabul edilemez' deyip Ağustos 1980'de tepki olarak Kudüs'teki Başkonsolosluğunu kapattı.

6 Eylül 1980'de Konya'da MSP'nin önderliğinde "Kudüs'ü Kurtarma Mitingi" düzenlendi.

Hemen ardından içimizdeki Amerikan oğlanları devreye girdi. Kanlı 12 Eylül darbesi gerçekleşti. Bardağı taşıran son damlaydı. Şartlar olgunlaşmıştı netekim!..

Ülke en az 20 yıl geriye gitti. Türkiye tekrar emperyalistlerin yönetebileceği ayarlara geri döndürüldü.

Önceki gün ise Başkan Erdoğan İstanbul'daki "Büyük Filistin Mitingi"nden dünyaya seslendi...

Bir yandan vicdanlara seslendi, diğer yandan meydan okudu... Mitinge milyonlar katıldı. Tüm dünyada manşetlere taşındı.

İçimizdeki Amerikan oğlanları ise olan biteni bulundukları deliklerden izledi.

'Nerdeen nereye...' değil mi..

Bence konuşmasının en can alıcı bölümü şuydu;

"Ey Batı size sesleniyorum; siz yeniden bir hilal-haçlı mücadelesi mi estirmek istiyorsunuz Eğer böyle bir gayretin içerisinde iseniz biliniz ki bu millet ölmedi, dimdik ayakta. Aynı kararlılıkla Libya'da ne isek, Karabağ'da ne isek bilesiniz ki Ortadoğu'da da oyuz..."

"Hilal-haçlı mücadelesi estirmek istiyorsanız buradayız" diyor.

Tarihi bir hatırlatmadır. Vakti zamanında hepinizi Anadolu'ya gömdük yine gömeriz!

"Millet olarak dimdik ayaktayız. Libya'da ne isek, Karabağ'da ne isek bilesiniz ki Ortadoğu'da oyuz" ifadesi ise çok yakın geçmişe bir atıftır...

'Mavi Vatan' hedefimiz için Libya'daki dengeleri değiştirdik. Karabağ'ın azat olması için verdiğimiz destek ile Kafkasya'da dengeleri değiştirdik.