Güvenlik, huzur ve demokrasi getiriyorum" diyerek ülkeleri işgal eden emperyalistler geride iç savaş, kan ve gözyaşı bırakırlar...

Sömürmek için, kendi refahları için yaparlar. Sapık ideolojileri, gelenekleri ya da inançları uğruna gaddarlaşırlar, vahşileşirler...

Ve ellerindeki güçle vahşiliklerini perdeleyip bütün dünyaya çağdaş medeniyeti satarlar...

Dünyanın en büyük silah üreticileri, dünya barışını tesis etmek için bir araya gelirler...

Öldürürler, sonra gidip cenazede ağlaşırlar...

Günlerdir Batı medeniyetini tarif ediyoruz... Gelişmiş modern Batı'nın katil sürülerinin bebek katili Siyonist dostlarını nasıl himaye edip kucakladığını tüm dünya gördü.

İşte bizim modern, çağdaş, laik, aydınlanmacı, ilerici, akılcı bilimci bilmem neci güruh da bunlara hayran...

ABD Başkanı 'Cumhuriyetçi' George W. Bush, işgale başlarken "bu bir 'Haçlı Seferi'dir (crusade)" der.

Terör devleti İsrail'in katil başbakanı Netanyahu'nun 'haham'la 30 yıl önce yapmış olduğu bir konuşma ortaya çıkar. Haham; "Mesih hala gelmedi. Onun gelişini hızlandıracak bir şeyler yap" der. Netanyahu: "Yapıyoruz, yapıyoruz" diye cevap verir.

Katilin Savunma Bakanı: 'İnsansı hayvanlarla savaşıyoruz' der. Bunu kutsal bildiği kitabına göre söyler.

ABD Dışişleri Bakanı Blinken İsrail'e vardığında; "Bir Yahudi olarak burdayım" der.

ABD Başkanı Biden; "Ben bir Siyonistim. Siyonist olmak için Yahudi olmanız gerekmez" der.

Katil Netanyahu Tevrat'ı referans göstererek "Yeşaya kehanetini göreceğiz" der.

Sen de çıkıp bizim Batılı modern laik çağdaş aydınlanmacı güruha;

"Hilal ile Haç'ın savaşıdır. Ortadoğu ve dahi Anadolu, 'jeopolitik' değil 'teo-politik' savaş alanıdır" dersin..,