Bak, şunu da CHP yaptı' denebilecek bir eserin yok. Tamam, öyle bir derdin olmayabilir. Bünyen de müsait değildir. Orasını anladık. Yahu yapana niye çamur atıyorsun.. O kadar heykel yapıyorsun. Ülkenin 1 milenyumluk heykel ihtiyacını karşılamışsın. Seni engelleyen oldu mu.. Heykeller üçlü beşli heykel çetesine peşkeş çekiliyor diyen de yok. Yani bir insan kendi ülkesindeki dev yatırımlara, dünya çapındaki eserlere neden karşı çıkar "Geçmediğimiz köprünün parasını" diye başlayıp, dünyanın en saçma, en akla zarar, gerekçelerini uyduran ve bunu köşelerine taşıyan geri zekalı Babıali kaşalotlarını neden kılavuz edinirsiniz.. (Ya da tersi mi.. Onlar mı sizi kılavuz belliyor..) Sen n'apacaksın diye soruyorsun. Her hafta aynı şeyler; "Gerçek anlamda demokrasiyi getireceğiz, içselleştireceğiz, kucaklayacağız, öpüp koklayacağız, aydınlanma yaşayacağız..." (Bolca slogan, içi boş laflar, harcıalem sözler...) Bir de sık sık "liyakati önceleyeceğiz" diyor. Çetelere de geçit vermeyeceklermiş... Gazetemiz Akşam'ın haberiydi; "1915 Çanakkale Köprüsü'nü inşa eden ortaklardan Yapı Merkezi'nin patronu Başar Arıoğlu, CHP'nin 'çete' ithamına tepki gösterdi. Siz de CHP'li bir aileden geliyorsunuz" denince; "Evet, bizim kalbimiz solda atar" diyen Arıoğlu CHP'ye liyakat dersi verdi; "Dünya çapında bir ihale yapıldı. Bütün bu firmalar fizibilite yaptığı için, köprünün kaça mal olabileceğini aşağı yukarı tahmin ediyordu. 4 tane çok ciddi teklif gelmiş. Ve bu tekliflerden en ucuzu seçilmiş. Burada sorun ne" diye soruyor Arıoğlu. Sorun