Almanya, İngiltere, Fransa, İtalya, İspanya başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesinde, ABD'de, Latin Amerika'da ve birçoğunda da yasaklanmasına karşın Filistin'e destek yürüyüşleri devam ediyor...

On binlerce sivilin katledilmesi, çocuğunun parçalarını torbada taşıyan baba, elektriksiz kuvözde bebeğinin yavaş yavaş ölüşünü seyreden anne, tüm dünyanın vicdanını kanatıyor...

İngiliz-Siyonist aklın kurduğu Batı medeniyetinin yönetimlerinden ve yöneticilerinden söz etmiyoruz. 'Halklar, insanlar' diyoruz...

Müslüman, Hıristiyan ve Ortodoks Yahudiler, farklı dinlere mensup kişiler, dinsizler vesaire yürüyor.

İnsani hasletlerle, katil cani vahşi Siyonistlere karşı seslerini yükseltiyor, protesto ediyorlar.

Zira Tarihin en vahşi, en acımasız katliamına, devam eden bir soykırıma tanıklık ediyor dünya...

Bizde Başkan Erdoğan'ın da katıldığı "Büyük Filistin Mitingi" yapıldı. Protestolarımız devam ediyor.

Erdoğan, dünyada kamuoyu oluşturmak için çabalıyor. Soykırımın sona ermesi için diplomatik kanalları zorluyor.

Biz de medya gücümüzle elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz.

Çağrı yapıyoruz. İsrail mallarını boykot ediyoruz. "Bebek katillerinin vahşetine bir kuruş ile de olsa ortak olmak istemiyoruz" diyoruz.

'Boykot edersek savaş mı duracak' diyen andavallar çıkıyor karşımıza.

Bir Siyonist propagandası olan; "Filistinliler topraklarını sattı" yalanını diline dolamış zır cahil güruhla muhatap oluyoruz. ( 'Toprak satmışlar' yalanını sebep göstererek soykırımı meşru ilan etmek cehaletin de ötesinde, gaddarlıktır!..)

Dün, "Irak'ta, Suriye'de, Libya'da ne işimiz var!.." diyenler bugün, "Filistin bizim davamız değil" diyor.