Ecevit, Beşiktaş'ta doğdu...

Bülent Ecevit'in Kastamonulu olduğunu, dedelerinin Daday'da yaşadığını bilmeyen yok. Ama Beşiktaş'ta doğduğunu Altan Öymen anımsattı. Altan Öymen Kütüphanesi için bir araya geldiğimiz bir gün -başka dostlar da vardı-, Altan Abi, "Beşiktaş'ın şairi, yazarı çok, meğer Ecevit de Beşiktaş'ta doğmuş! Bugüne kadar gözden kaçırmışız, bu Beşiktaş için çok önemli" dedi.Kaynak olarak da benim Türk Edebiyatında Yazarlar ve Şairler Sözlüğü (4. baskı, 1. özel basım, Hürriyet Yayınları, Şubat 2018) adlı kitabımı gösterdi. Çantasında getirdiği kitabı açtı, doğum yerini yılını okudu.Çok sevindim!Böyle bir referanstan sonra sevinçle ve de gülerek dedim ki: "O zaman doğrudur! Çünkü pek çok biyografiyi, kişilerin kendilerine, hayatta değillerse, en yakınlarına okuttum, onay almaya çalıştım. Yorumlar bana ait olsa da bilgi yanlışı olmasın istedim. Ecevit biyografisini de son olarak, Sayın Rahşan Ecevit okumuştu, gereken redaksiyonu yapmıştı."Bülent Ecevit'in Beşiktaşlılığını araştıralım, dedik.Ben, Rahşan Ecevit'in kardeşi Asude Aral'a ulaştım. Ondan da "Doğru. Son olarak İş Kültür Yayınları'ndan çıkan bütün kitaplarında da zaten bu yazılıdır" yanıtını aldım. Şimdi doğduğu evi bulmak önemliydi. Onun için de resmi kayıtlar araştırılmaya, çok yaşlı Beşiktaşlılardan da bu durum soruşturulmaya başlandı.İNSANCA, HAKÇA BİR DÜZENBu konuya neden girdim derseniz, iki gün sonra 28 Mayıs ve Bülent Ecevit'in 97. doğum yıldönümü de ondan. Yurdunu düşünerek, insanını severek, onlara hizmet ederek "Ne ezilen ne ezen, insanca, hakça bir düzen" kurmak için yaşamını savaşımla geçiren Bülent Ecevit'i anmak içinEcevit, "önce insan" diyordu. Gazeteciye, şaire, yazara, bilim insanına saygısı büyüktü. Demokrasiyi, insan haklarını ve özgürlüğü herkes için istiyordu. Diyordu ki Bülent Ecevit: "Özgür insan kendi özgürlüğüyle yetinmez.Özgürlüğü yalnız kendine veya kendi gibi düşünenlere ve kendi durumunda olanlara isteyen insan bencildir veya zorbadır.Bencil insansa, özgür olamaz çünkü bencil insan, kendi kendinin kölesidir.Zorba insan özgür olamaz çünkü zorbalık özgürlüğe düşmandır.Özgür insan tüm insanlık için özgürlük ister. Özgür insan herkese karşı özgürdür, fakat herkesle birlikte özgür olmayı özler. Özgür insan topluma karşı özgürdür ama toplumun da özgürlüğünü gözetir. Çünkü özgür olmayan toplumda kendi özgürlüğünün de zorlanacağını bilir.Özgür insan kendi kendine yabancılaşmadan toplumla bütünleşebilen ve toplumla yabancılaşmadan kendi kişiliğini koruyabilen insandır.Özgür insan kendini aşabilen insandır."Özgürlüğe susadığımız bugünlerde, önce insan diyen siyasetçi, devlet adamı Bülent Ecevit'i ve bu niteliklerini destekleyen şair Bülent Ecevit'i yürekten anıyorum.BEŞİKTAŞLI ŞAİRLERBeşiktaş, İstanbul'un kalbi gibidir.Osmanlı döneminde son sultanlar Beşiktaş'ta otururdu. Cumhuriyeti kuran Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ulusal kurtuluş ateşini yakmak, Samsun'a ulaşmak için bindiği Bandırma vapuru da Karadeniz'in mavi sularına Beşiktaş İskelesi'nden açıldı. Öte yandan Beşiktaş, biraz da Beşiktaş'ta doğan, Beşiktaş'ta yaşayan, iz bırakan, heykelleri olan şairlerle anılıyor. Bu heykellerden kimileri Şairler Sofrası Parkı'nda yer alıyor.Bu parkta şair Nigâr Hanım'dan başlayarak, Neyzen Tevfik, Cahit Sıtkı Tarancı, Özdemir Asaf, Behçet Necatigil, Sabahattin Kudret Aksal, Necati Cumalı , Oktay Rifat, Melih Cevdet Anday ve Ataol Behramoğlu'nun ve ayrıca Beşiktaş Kulübü eski onursal başkanlarından Süleyman Seba'nın Beşiktaş Belediyesi tarafından yaptırılan heykeli bulunuyor. Parklar ve yeşil alan yönünden en zengin ilçelerden olan Beşiktaş'ın başka parklarında da başka şairlerimizin heykelleri var.Bülent Ecevit, şiir yazmayı "bir iletişim aracı, bir düşünce açıklama yolu değil, bir düşünme yöntemi" ve "özel eylem" olarak benimsedi. Türk şiirinde 1940'lı yılların hiçbir akıma, gruba bağlı olmadan şiirini bağımsız olarak