Gelin şu zekâtı bir düzene koyalım!

Geçen hafta sonu çıkan yazımı şöyle bitirmiştim:"Birinci maddede belirtilen değerlerin zekâta tabi olacak kısmının toplamı 1 trilyon 102 milyar dolar. Bu tutarın 2,5'i, yani 27 milyar 550 milyon dolar, yoksullara dağıtıldığında kişi başına 2.822 dolar düşer. Bu, Türk lirası ile 85.281,91 TL yapar. Aylık olarak hesaplandığında kişi başına 7.206 TL olur. Asgari ücretlilerin maaşına 7.206 TL ilave edilirse, aylık maaşları 24.226 TL olur. İşsizlik sigortasından maaş alanların aylık maaşları, 7.106 TL ilave ile 15.139 TL olur" (Bir iki rakam tashihi yapıldı).Böyle bir sonucun Türkiye'mizde hâsıl edeceği ekonomik, sosyal, psikolojik, ahlâkî müspet sonuçlarını bir düşünelim!Aklı, vicdanı, millet ve memleket sevgisi olan bir kimsenin böyle bir sosyal adalete, sosyal refaha, adil ve makul paylaşıma razı olmaması, böyle bir sonuca ulaşmayı cânıgönülden istememesi mümkün olmamalı. Mümkün oluyorsa, "kendine iyi bakmak" ve "öteki cehennem" felsefesini hayat düsturu edinmiş ise onu yeniden "insan" haline getirmek için sil yeni baştan bir eğitim seferberliğine ihtiyacımız var demektir.Evet, dediğim gibi, ya hep beraber mutlu olacağız veya hep beraber bir dizi sosyal problemi beklememiz kaçınılmaz olacaktır.Hep beraber mutlu olmak için servet ve refahın eşit olması gerekmez ve böyle bir sonuç insanlık tarihinde olmamıştır, olamaz. Ama maddi ihtiyaç ve eksiklik yüzünden mutsuz olanları, ihtiyaçlarını karşılayarak mutlu kılmak mümkündür."Efendim devlet yapsın, sadaka vermek insan onurunu zedeliyor" şeklinde bir itiraz hep dile getiriliyor.Önce devlete bakalım:"Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı,aile bütünlüğünün korunması, güçlendirilmesi ve sosyal refahın artırılması yönünde çalışmalar yürütüyor. Bu kapsamda 'aile, engelli-yaşlı, barınma-gıda, sağlık, eğitim ve proje destekleri' olmak üzere 6 ana başlıkta, ihtiyaç sahiplerine destekler sağlanıyor. Hükümetin doğum yardımı, öksüz ve yetim yardımı, afet-acil durum yardımları, Sosyal Ekonomik Destek (SED), gıda ve barınma yardımı, aşevleri, doğal gaz ve elektrik tüketim desteği, yaşlı ve engelli aylığı, kronik hastalık yardımı, şartlı eğitim yardımı ve anaokulu yardımının da aralarında olduğuyaklaşık 49 kalemde sosyal destek paketleri bulunuyor".Evet, bulunuyor da bu, yukarıda sözünü ettiğim sonucu hâsıl etmiyor; hepsi güzel, hepsi olmalı, ama yetmiyor. Amaca ulaşmak için devletin, bütün temel ihtiyaçlarını sağlayamamış vatandaşlara -yaptıklarına ek olarak- her yıl "27 milyar 550 milyon dolar" dağıtmasının yan etkileri başka arızalara sebep oluyor.Hâlbuki biz Müslümanız, bu ülkede yaşayanların yüzde doksanı Müslüman ve bizim zekât diye bir ibadet-vergi borcumuz var; bunu ödersek mutlu sonuca arızasız ulaşacağız.Sadaka ve onur meselesine gelelim:Bir kere zekât, belli ölçüdeki zenginin, ihtiyaç sahibine olan dini borcudur; borcun ödenmesi ve alacağın tahsili söz konusu olunca onur zedelenmesi oluşamaz, oluşmamalıdır. Zekât borcunu kişiler, elden ele verince böyle bir sakınca