Trabzon'un hizmet tarihinde ayrı bir yeri vardır. Orada şahıs olarak değil, sülale hâlinde tanınırlar. Selçuk'lar, Er'ler bunlardan ilk aklıma gelenler... Çok güzel yıllarım geçti orada. Çok güzel insanlar tanıdım. Bunlardan birisi de Aydın ailesiydi.
Bazı insanları anlatırken klasik tanımları kullanamazsınız. Herkesi anlattığınız cümleler onun kametine uymaz. Onlar her zaman her yerde olamazlar. Her zaman derslere iştirak edemezler meselâ. Program seminer vs. olduğunda katılamazlar. ünkü Abdurrahman Ağabey esnaftı. Soğuk sıcak demeden ailesinin rızkı için çalışırdı. Ama hizmet mevzu bahis oldu mu iki eli kanda olsa gelir görevini yapardı. Ona bakınca, "bir Nur talebesinin yüreği ve samimiyeti yeter" diyesi gelirdi insanın. Eğer Nurlara karşı yüreği sımsıcaksa bedenini gönderemese bile kesinlikle ruhunu gönderirdi. Trabzon'da meşveret esaslarının oturtulmaya çalışıldığı dönemde kararlılıkla istişare sisteminin yanında durmuştu. 'Mert' bir adamdı Abdurrahman abi. Bu mertliğini de tavizsiz demokrat Nur talebeliği konusunda sonuna kadar kullanmıştı. Mehmet Kutlular Ağabeye hürmeti ziyadeydi. Rahmetli Ramiz Ağabeyin, Şefik Ağabeyin hep yanında durur, istikamet ve gayretlerini desteklerdi.
Bize hürmeti çok fazlaydı. Bize derken şahsımıza değil elbette. Eşim Trabzon'un vakfı olduğu için, ondaki Risalelere ve hizmete hürmetti. Bizi evinde ağırlamaktan son derece memnun olurdu. Bir gün köylerine gitmiştik. Babası rahmetli olmamıştı o zaman. Köydekilerle arası iyiydi. Akrabaları "Abdurrahman'ın arkadaşları gelmiş" diye geldiler yanımıza. ünkü fevkalâde bir sevinç vardı üzerinde. Herkes de bu sevincin sebebini öğrenmeye gelince öyle demişlerdi. Kızı Malike'yle aramız iyiydi. Konuşur sohbet ederdik. Hanımefendiliği, olgunluğu ile gönlümde ayrı bir yeri vardır. Biz sohbet ederken yanımıza gelip "ona Risaleden ders oku" demişti bana. Kızının Risale okumasını çok isteyen baba yüreği, o an için öyle güzel tecessüm etmişti ki... Hayran kalmıştım. Evlatlarının Risaleleri tanıması, okuması, hizmetle haşir neşir olması için çırpınırdı.