Zehir yemek!

Şükür!
Hepimiz için hayati önemde fakat hem tarım sermayesinin hem de tarım bürokrasisinin sürekli boğuntuya getirdiği bir konuya nihayet en tepeden parmak basıldı...
4. Tarım Orman Şurası'nda...
Cumhurbaşkanı...
Orada bulunanların gözlerinin içine bakarak "pestisitlerle mücadele edeceğiz" dedi.
Bunu milat sayıyorum...
Devamı öyle gelsin!

On küsur sene önce...
Bol miktarda meyve, sebze üreten bir köyde bağların, bahçelerin arasından geçerken hayvan ölülerine rast gelmiştim...
Yerini söylemeyeyim...
Şahane bir çınar ağacının altındaki kahvede otururken sordum...
Yaşlı bir köylü eğildi, fısıldar gibi "tarım ilacından" dedi; sonra sustu.
O dönem görüp işittiğimi tam olarak anlamlandıramadığımı itiraf edeyim.
Sonra film yönetmeni bir dostum çektiği filmde benzer sahnelere yer verince, ona sordum; "Çiftçimiz delirmiş gibi Haşmet" dedi; "Ürün zarar görmesin diye öyle çok ilaç kullanıyorlar ki çekim yaptığımız süre boyunca ekibim sık sık hastalandı..."
Zaten resmi rakamlara bakınca da görülüyor: Ülkemiz tarım üretiminde ruhsatsız zirai ilaç kullanımı bütün ilaçlamaların üçte birine kadar yükselmiş...
Düşünün ki, o ürünler soframıza geliyor ve üzerindeki zararlı maddeleri yıkayıp atmak hiç kolay değil!

Tarım Orman Bakanlığının raporuna bakılırsa, tahlil edilen her üç gıdadan birinde özellikle çocuklar için sağlığa tehlikeli sayılacak pestisit kalıntıları var.