Haftanın notları: Birleşik Devletler...

"Yolculuğuma başladığımda kimse bana inanmadı, diyorlar.
Sosyal medyanın havalı olmak isteyen tiplerinin anlamak istemediği şey şu: Olayın inanmakla ilgisi yok.
Dinlemekle ilgisi var; umursamakla ilgisi var...
Kimse bir başkasının ne yaptığını umursamıyor; siz dâhil hepiniz sadece kendinizle ilgilisiniz." Bir Amerikalı komedyenin sözleri bunlar...
Haklı!
Hem şu "yolculuk" mecazı neyin nesi Allah aşkına!
Çoğunuzun bir yere gittiği yok!
İki yoga, üç meditasyon, uyduruktan bir travma hikâyesiyle bir yere gidilmiyor ki...
Dön baba dön, hep aynı yere dönülüyor.
Gerçekten yolculuğa çıkanları ise ara ki bulasın!

"Biliyorum, sıla-i rahim artık bir vatsap grubudur."
Bugünlerde elimde Belya Düz'ün yeni şiir kitabı "Saçlarına Çöken Her Beyazın Neşeli Bir Siyahı Vardı"yla dolanıyorum.

Bizim aklı başında sandığımız TV programlarında bazı konukların Slovakya Başbakanı Fico'ya saldırıyı sıradan göstermeye çalıştıkları saatlerde Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova şöyle diyordu:
"İnsanlık tarihi için deyim yerindeyse dönüm noktası olan bu trajik olay..."

Slovakya'da olup bitenleri anlamak için önce bu halkın Slav olduğunu bilmek gerekir.
Sonra Avusturya-Macaristan İmparatorluğu içinde yaşadıklarını öğrenmekte fayda var.
Ve mutlaka İkinci Dünya Savaşı öncesinde olup bitenlere ve savaştan hemen sonra neler olup bittiğine bakmalısınız...