Ortadoğu

Çocukluk zamanlarımı hatırlıyorum...
Bayramlarda seyranlarda havalı misafirlerimiz dünya üzerine atıp tutmaya başladıklarında, lafı hemen petrole getirir ve şöyle sorarlardı:
"Petrolü olmasa, kim sözünü eder bu Ortadoğu'nun" Nedense kahvenin yanında ikram edilmezse eksiklik olacağına inanılan likörü kafalarına dikerken şunu da eklerlerdi:
"Arapların biti petrol yüzünden kanlandı; çek petrol rezervlerini ayaklarının altından, geriye çöl kalır; ne yapsın onları Amerikalısı, İngiliz'i!" Ardından çokbilmiş bir gerdan kırış ve kolonyal çiftlik kâhyalarını andıran kıkırdayışlar gelirdi...

Ben de erken yaşlarda okuma delisi olmuş, ansiklopedilerle falan aşk yaşayan bir çocuk olarak hep şaşarak dinlerdim onları...
Gözüm salondaki kütüphaneye kayardı; "Kısas-ı Enbiya" ciltlerine...
Bütün dünyanın gönül tellerini titreten nebi anlatılarının hemen hepsi orada geçiyordu...
Bölgenin öneminin petrolden ve ondan gelen dolarlardan kaynaklandığını sanmak için nasıl bir sersem olmak gerekiyordu acaba
Ara ara ukalalık eder, keyiflerini kaçırırdım tabii: "İlk petrol kuyusu 1908'de açılmış; daha önce yüzyıllar boyu niye bütün devletler, hükümdarlar bu bölgeye gözlerini dikmişler, niye dinler oradan çıkmış"

Maalesef ülkenin "eğitimli" kesimleri için uzun yıllar böyle geldi geçti...
Şimdi sosyal medyaya bakıyorum da aynı sersemlik öyle ya da böyle sürüyor.
Sosyal