Cilalı tavırlar mı, gerçekler mi

Ne umuyorduk ki
Gündelik hayatımızın her köşesi yeni tip yalanlar ve yalancılarla dolunca...
Cilalı imajlara prim verip gerçekleri umursamamak moda haline gelince...
Siyasetin bütün bunlardan muaf kalacağını mı sanmıştık
Ben artık hayatımızdaki değerlerle siyaset sahnesindeki gösterilerin ayrı ele alınmasına isyan ediyorum.

Aniden sevecenlik gösterisine kapılanların neden aynı hızla öfkelenebildiklerini sorgulamaz olunca...
Süslü konuşmaları önemseyip hakikati anlatanlara kulak vermeyi unutunca...
İş becerisi olanları soğuk, hoplayıp zıplayanları sıcak buldukça...
Elbette sosyal hayatın bütün alanları bu tiplerle dolacaktı; öyle de oldu.
Ortalıktalar işte!

Canının istediğini hatırlayan, canının istemediğini unutan yakınlar, kıytırıktan dostlar ve dedikoducu iş arkadaşlarıyla tıka basa dolu hayatımız...
Aynı özelliklere sahip siyasetçinin, belediye başkanının, parti yöneticisinin olmaması mümkün müydü
Lakin önemli nokta şu...
Canının istediğini hatırlayan, canının istemediğini unutan sıradan tipleri öyle ya da böyle hayatımızdan çıkartmak istiyoruz.
Peki "sıradışı" tiplerin bu türden şüpheli hallerine niye katlanıyoruz
Nasıl oluyor da göğüslerini gere gere rüzgar yapabiliyorlar
Bu sorunun cevabı hem mikro, hem de makro düzeyde politiktir.
Tek tek her birimiz için geçerli bir hesaplaşmadır.