Uykuya dalarsak...
Her şey eskisi gibi sürsün istiyoruz...
Hadi "sade insan" kendi dünyasında öyle olsun istiyor, anlıyorum da...
Politikacıların gelişmelere "uzaktan" bakıp her şey aynen sürüyormuş gibi davranması olmaz, olamaz.
Çünkü hem dünya hem de bölgemiz çok keskin dönüşümlerin eşiğinde...
Yeni gerilimler, yeni fay hatlarının inşası söz konusu...
Sıkıntılar göz göre göre, davul çala çala geliyor.
2021 başından itibaren sık sık vurgulamaya başladım...
Batı seküler milliyetçi bir çizginin ülkemizde taban bulması için kolları sıvamıştı.
Bunun için lojistik, ideolojik çalışmalarını hızlandırdılar. Sosyal medyada pandemi günlerinde özellikle gaz verilen "Arap nefreti", "Osmanlı düşmanlığı" ve mülteci karşıtlığının uzun erimli bir hedefin ilk adımları olduğunu defalarca yazdım...
O dönemde Canan Kaftancıoğlu'na seküler milliyetçi yürüyüşler düzenleten; HDP destekçiliğiyle Atatürkçülük istismarını pervasızca yan yana getiren bir "plan" nasıl görmezden gelinebilirdi
Dindar milliyetçilik ile seküler milliyetçilik arasındaki temel farkı merak mı ediyorsunuz
Seküler milliyetçilik, hem tarihte hem de bugün tamamen masada üretilen bir çizgidir.
Çünkü gerçekte milletin "nomos"u olan dinden, imandan uzak bir milliyetçilik yoktur, olamaz.
Böyle bir şey ancak bir "masa"da kurgulanabilir...
Ve yazdım...
Seküler milliyetçiliğin en dikkat çekici özelliği, merhametsizliktir.
Şimdi üzerinden iki yıl geçti...
"Dışarısı"nın bize empoze etmeye çalıştığı plan işliyor, görüyorsunuz...