Kitabın tam ortasından başlayayım...
20. yüzyıl geri dönmekte ısrar ediyorsa ve 21. yüzyılı baştan dizayn etmek isteyenlerle kapışmaya karar vermişse...
Dünya öyle ya da böyle tutuşur!
Bu iki global gücün, bu iki global tasarımın al birini vur ötekine...
İki tarafa karşı da güvenini kaybetmiş bizim gibi ülkelerin ayaklarını yere çok sağlam basmaları gerekiyor...
Üstelik bizim bulunduğumuz stratejik coğrafya çok kritik.
İşte bu yüzden bütün samimiyetimle sesleniyorum...
Türkiyem... Sıkı tutun!
Uluslararası planda kararlı yürüyüşünü bozma, savunma sanayiini güçlendirmeye devam et ve toplumsal huzursuzluk kaynaklarına karşı teyakkuzda kal...
Ekonomini gecikmeden toparla...
Küresel kötülük anaforuna karşı en güçlü savunma duvarı "sade insan"ın güçlü sosyal bağlarıdır; bu bağları güçlendirmek için yeni politikaları harekete geçir...
Olup bitenler ve olacaklar öyle hafife alınacak şeyler değil!
Bir kere şunu düşünün...
Avrupa ile ABD'nin bu kadar zıtlaştığı bir dönem epeydir yaşanmamıştı...
Lafı uzatmaya gerek var mı
Avrupa, 1936-39 döneminde gibi; Rusya'yı gözüne kestirdi;
Almanya'yı üzerine itiyor.
Trump'ın ABD'sinin ne yapmak istediğini anlamak ise her gün biraz daha güçleşiyor.
Bunlar işin yüzeydeki manzaraları tabii...
Derinde eski düzen ile küreselci merkezin çatışması var...
Çin bütün bunlara bakıp ellerini ovuşturuyor ama yarın öbür gün ellerini yumruk yapar mı, kestirmek zor...