Sahilde bir akşam
Nasıl güzel bir mehtap var...
Yaz mevsimlerini kırgın ve kayıtsız kapattığım pandemi zamanları falan aklıma geliyor da, kocaman bir "ah!" çekiyorum...
Şimdi güçlü bir şükür duygusuyla gözlerimi simsiyah sıvı örtünün üzerindeki yakamozlardan ayıramıyorum.
Kıyıya usul usul vuran dalgaları, palmiyelerin üzerine düşen ışığı, yürüyüş yolunun kenarlarına dizilmiş turuncu ampullerin salaş güzelliğini nasıl anlatsam, bilemiyorum ki...
Biliyorsunuz, değil mi
Güzellik inatla direniyor, elimizden tutmaya çalışıyor ama gelin de bunu giderek hiperaktifleşen zihnimize ve mutsuz takıntılarımıza anlatın!
Yürümeye başlıyorum...
Bisikletli çocuklar hızla geçiyor yanımdan...
Bir de emekliler var, en kalabalık grup onlar...
Aradaki yaş grubu ise ya ünlü tatil beldelerindeler ya da masraflara bakıp evden çıkmamışlar...
Ne yazmamı bekliyordunuz
Çok sıcak ulusal ve uluslararası gelişmeler var, onları mı yazmalıyım
Bizim TV'lerde sabahtan başlayıp gecenin geç vaktine kadar kanal kanal dolaşan pek "uzman" arkadaşlar var...
Beş yıl önce falan çoğunun medyada adını bile bilmiyorduk, şimdi hepsi ünün tadını çıkarıyorlar ve ezberlerini ortalığa boca ediyorlar...
Onlarla idare edin işte!
Ben size yaz mevsimini, hâlâ tenha orta sınıf tatil beldelerini ve "insan"ın hâllerini anlatayım...
Olmaz mı
Yürüyüş yoluyla sahilin birleştiği yere on, on beş emekli portatif sandalyelerini açmış oturuyorlar.
Ama üzerlerinde bir durgunluk var.
İçleri bir kez buz tutmuş da bir daha çözülmemiş gibiler...