Ödül
Nasıl bir dünyada yaşıyoruz
Ezberlediniz belki; ara ara bu soruyu zihninizde evirip çevirmenizi istiyorum...
Mesela...
Netanyahu gibi birinin hiç utanılıp sıkılınmadan 2021 Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterildiği bir dünyada yaşıyoruz.
Düşünün...
Arap ülkeleriyle barış girişimlerine ön ayak olduğu için BAE Veliaht Prensi Al Nahyan ile birlikte aday gösterilmişti Netanyahu...
Yarın, öbür gün Ortadoğu'yu düz ederse, birileri bunu "barış" sayabilir ve birkaç yıl sonra yine aday gösterilebilir, şaşırmayın!
2024 Nobel Barış Ödülü de bugün yarın açıklanacak...
Yine bir takım "merkez"lerin ağzına bal çalınacak...
Bu ödül bazen palazlanması gereken bir "aktiviste", bazen Obama gibi bir Devlet Başkanı'na verilir, yine öyle olacak.
Ama hep "Kör parmağım gözüne" halleriyle...
Yani orta yerde saçmalama görüntüsü vermekten hiç çekinilmiyor.
Batı'ya has bir güçlülük sabuklaması...
Obama'nın ödüllendirilmesini hatırlıyor musunuz
2009 yılıydı...
"Başkanım, Nobel Barış Ödülünü kazandınız" dediler.
Kahvesini püskürttü mü, bilmiyoruz.
Ama boş bulunup "Ne için vermişler" dediği çok yazıldı çizildi...
Sonrası acıklı...
6 yıl sonra Nobel Enstitüsü'nün eski direktörü Geir Lundestad BBC'ye verdiği röportajda Nobel komitesinin bu karardan pişman olduğunu ima etti.
Son yıllarda iyice soldu sarardı bu ödülün havası...
Ödül verilenleri bir iki ay sonra hatırlayan kalmıyor.
Çünkü kitlesel zihin mühendisliği açısından geleneksel medyada çıkacak bir iki haberin artık pek etkisi yok.