Niye beceremiyoruz şu işi

Gülmeyin sakın!
Yazıya oturmadan önce bizim pazarda şöyle bir dolaştım ve sonra ne yaptım biliyor musunuz
Durdum cebimden Google'a "Armut mevsimi ne zaman" diye sordum.
Neden
Çünkü kilosu 200 lira yazan armut tezgâhı tuhafıma gitti, gelmeden önce de manavda 250 lira etiketini görmüştüm...
Anlayacağınız, bütün bildiklerimi unutuvermiştim...
Google kafamdan geçenleri doğruladı: "Sonbaharın gelişiyle tezgâhlarda armudu çok görmeye başlayacağız, ekimde çıkar, kasım ayında ucuzlar."
Yok canım, dedim içimden; mevsiminde de bir meyveyi bu fiyata yiyeceksek...
Bir arkadaşıma anlattım...
"Abi 200 lira para değil ki artık" dedi; "Çeyrek kokoreç 260 lira olmuş mesela, yanına ayran da aldın mı, düşün!"

***

Zaten fiyatları falan bir anda unuttuk sanki...
Çünkü dikkatimiz sağlıklı, temiz gıdaya kaydı.
Üç ilde 100'den fazla vatandaş gıda zehirlenmesinden hastanelik oldu; bir aile hayatını kaybetti...
Ama hepimizde şöyle bir his var...
Basbayağı bir "hayat bilgisi" daha doğrusu...
Ne mi o
Her gün azar azar yediklerimizden, içtiklerimizden zehirleniyoruz.

***

Balık kokan salatalıklardan zehirlendiğimize eminiz mesela...
Ancak ihraç edilmeye kalkıldığında gerçeğin ortaya çıktığı yasaklı kimyasallara bulanmış limonlar mesela, onlara ne demeli
Sonra...
En lüks marketlerden aldığımız ve tam paketi çöpe atarken birden fark