Moskova seferi ve dünyanın düzeni

İbretlik hikâyedir...
Napolyon, Haziran 1812'de Rusya topraklarına girerken yanında bir kitap taşıyor, fırsat buldukça açıp göz gezdiriyordu.
Voltaire'in İsveç Kralı XII. Karl'ın yüz yıl kadar önce çıktığı Moskova seferi ve nihai bozgununu anlattığı kitaptı bu...
Fakat bilirsiniz...
İnsan bir kez hedefine kilitlenmeye görsün, hayalleri aklını perdeleyiverir.
Kibirden gözleri kör olur; öğrendim dediği ne varsa, birer birer unutur.
Napolyon'un da bir yaverine şöyle dediği rivayet edilir: "Biz, İsveç kralının akılsızca hareketlerini tekrarlamayacağız."
Sonucu biliyorsunuz...

Dün vurgulamıştım...
Tarih bize gösterir ki, BATI her kriz dönemini MOSKOVA'ya yürüyerek aşmaya çalışmıştır...
İşte tam da bu yüzden...
Ukrayna'nın cepheye sürülmesi; sırada Polonya'nın beklemesi falan bizi aldatmamalı...
"Bölgesel çatışma" gibi görünen şey aslında Batı'nın yüz yılda bir nükseden hastalığıdır.
Moskova her seferinde yenilginin kıyısına kadar gelir ama sonunda savaşın kaderini değiştirir.
Sadece o kadar mı
Ardından dünyanın bütün düzeni değişir.
Sormak gerek...
Putin'i hedef tahtasına koyanlar yine böyle bir hesabın peşindeler mi
Hiç şüpheniz olmasın!

İşin başında nasıl da kendinden emindi Napolyon!