İlacını bulmak zorundayız
Sosyal sağlık diye de bir şey var...
Ve çok bozuk...
Keşke baş ağrısı, mide yanması gibi bir şey olsaydı...
Alışılmış ya hani...
Bir ilaçla geçer ya da bir süreliğine yatıştırılırdı.
Ama değil...
Hayır! Hayır!
Yaygın halk sağlığı uygulamalarını veya hastanelerin acil servislerinde uzayan kuyrukları kastetmiyorum.
Merhamet duygusunun giderek buharlaşmasından, ilişkilerimizde hakkaniyet arayışının kaybolmasından ve durmaksızın artan şiddetten bahsediyorum.
Aileyi korumak zorundayız...
Ama hem ortalıkta hem de doğrudan ailenin içinde şiddet kol geziyorsa, bu nasıl olacak
İnsanı korumak zorundayız...
Ama ilişkilerde hakkaniyet ve saygı yerini ZORBALIĞIN İKTİDARINA bırakmışsa, insan nasıl ayakta kalacak
Çalışma hayatını insan onuruna yaraşır hale getirmek zorundayız...
Ama işyeri zorbalığı (mobbing) almış başını gidiyorsa, çalışma hayatı birbirini kırıp geçmeye dönüşmüşse, orada gerçekten bir "hayat" var mıdır
Medyaya bakarsak...
Mahalle esnafı bir anlık öfkeye kapılarak katil oluyor mesela...
Bırakalım yahu şu "bir anlık öfke" denilen saçmalığı!..
Katil olabilmek küçüklükten başlayarak berbat bir kuluçkalanma sonucu ortaya çıkar...
Haberlerin veriliş biçimine bakarsak...
Mesela genç koca, kavga ettiği karısı evden çıkıp sakinleşmek için bir kafeye gidince daha çok kızmış...
Ne yapmış peki
Karısını baltayla doğramış...
Her seferinde bu olaylara bakıp