Haftanın Notları: Şaşkın bilinç arsız iştah
Sonunda olacağı buydu...
Artık kim orta yere "Arkadaşlar biz yine de pozitif düşünelim" lafını atsa, yüzler buruşturuluyor.
En küçük motivasyon cümlesi bile işitenleri huysuzlaştırıyor.
Çünkü herkes ruhen yorgun...
"Aman moraller bozulmasın" diye diye çocuklaştırılmış beyaz yakalı seküler kesim ise iyice dağıldı...
Şimdi de dilek manyaklığı büyütülüyor.
Dilek tutuyorlar sürekli...
Neye inandıklarından bihaberler...
Dileklerine neyin, kimin cevap vereceğini bilemiyor, "evren" deyip geçiyorlar.
Ama ısrarlılar; sürekli bir şeyler istiyorlar.
Tembel irade, şaşkın bilinç, arsız iştah...
Instagram'a erişim engellenince şahane videolar çekilmeye başlandı.
Nasıl olsa Instagram yok diye makyaj malzemesi alışverişinden yüklü miktarda tasarruf yapanlar...
Başkalarıyla paylaşamadığı için tatil rezervasyonunu iptal edenler...
Boğaz kıyısında içtiği kahveden kimse haberdar olmayınca ağzında acı bir tat biriktirenler...
Kendisine "Niye üzülüyorsun, keyfine bak, anı yaşa" diyen arkadaşlarına, sinirlenenler...
Fakat bir konuda yanılıyoruz.
Bütün bunlar birdenbire sosyal medyayla ortaya çıkmadı...
Instagram'ın var olduğu zamanlarda şu köşede "Günümüz insanı gösterisini yapmadığı, alkışını almadığı bir tatile çıkmaz, çıkarsa da zevk almaz" diye defalarca yazdığımı hatırlıyorum...
Tom Robbins'in baş döndürücü romanı Sirius'tan Gelen Kurbağa 90'larda yayınlandı.
İşte o romandan bir alıntı...