Haftanın notları: Meseleleri bir kenara bırakmak...

"Kendini bil, kendini sev, kendine değer ver" diye diye...
Başkalarından haberi olmayan plaza tipleri çıktı ortaya.
Kendi duygusundan; kendi acısı ve sevincinden ötesini göremeyen insanlar, TV açıkken "haberler"i kapatıyor; kahve molasında Gazze'den söz eden arkadaşının yanından hızlıca uzaklaşıyor; çarşı pazardaki fiyatlardan yakınan insanlara "zavallılar" gözüyle bakıyor...
Sonuç ne derseniz
"Başkaları"nın umursanmadığı bir dünyada hakiki bir benlik inşa etmek ve onu sevmek mümkün mü Hayır!
Uyuz tebessümler mutsuzlukları örtmüyor.

Fark etmişsinizdir, global medya birden "kanser aşısı"nı dile getirmeye başladı.
Ne oluyoruz, diyordum ki...
Anlaşıldı.
Putin, "Kanser aşısı üretmeye çok yakınız" açıklaması yaptı ve ekledi: "Çok heyecan verici gelişmelerin eşiğindeyiz."
Eh, dev ilaç şirketleri Putin'in gerisinde kalacak ve dünyanın her yerinden Rusya'ya akın edecek insanları izleyecek değiller ya, onlar da kendi koydukları engelleri kaldırmaya başlayacaklar elbette.
Bu arada "kanser aşısı" dediniz mi, bugüne kadar kabullenilmiş "kanser" tanımını kökten değiştirmeniz gerekecek.
Ya "aşı" teriminde problem var ya kanserde...

Bill Gates, "2030'dan sonra et yenmeyecek" demiş.
"Beni durmadan konuşturanlar size et yedirmeyecek" diyecek hâli yok tabii...
Biz ne yaparız o sırada İç siyaset, o parti, bu parti konuşmaya devam eder miyiz

Son zamanlarda dönüp dönüp büyük anayasa hukukçusu ve siyaset felsefecisi