Haftanın notları: Kaygı, panik, stres

Ne haldeyiz Nasılız bakalım
Hem kişisel, hem de toplumsal olarak soruyorum.
Bir rakam var ki, ikisinin de cevabı olabilir.
Yok canım, öyle şey olmaz, diyenlere hak veriyorum da yazınca anlayacaklar...
Ülkemizde 2024 Yılı antidepresan kullanımı 65 milyon 591 bin kutuya yükselmiş.
Bir karşılaştırma için 2014 yılı rakamını vereyim: 39 milyon 252 kutu...
Anlayacağınız...
Ruhsal hallerimiz dökülüyor, üzerine kaygı bozuklukları, migren gibi rahatsızlıklarımız çoğalıyor ve hep olduğu gibi bu durum sağlık ile ilaç sektörünün pek hoşuna gidiyor.

Lakin bazılarımız işin sırf istatistik yönüne bakarak "bak gördünüz mü, en azından bu yanımız gelişmiş ülkeleri andırmaya başladı" diyebilir.
Öyle ya...
İsveç, Norveç, Fransa, Belçika antidepresan kullanımında en tepelerde...
Dünya ölçeğinde ise ABD'yi yakalamak imkansız.
Bana sorarsanız, "yine de iyiyiz" diye bir süreliğine ferahlayabiliriz; henüz antidepresan kullanımında dünya 22'cisiyiz.

Enformasyon, enformasyon deyip duruyoruz...
Enformasyon şöyle önemli, böyle önemli...
İyi de öyle bir dünyada yaşıyoruz, ara ara şunu da sormalıyız: Ya enformasyon dediğimiz çoğu şey aslında dezenformasyonsa..
Hadi ayıklayın pirincin taşını!

Dezenformasyon ( yani kasıtlı olarak yanlış ve doğruluktan uzak biçimde bilgilendirilmek ) bir yana...