İç dünyam aşağı, iç dünyam yukarı...
Özellikle sosyal medyada görüyorum...
Yere göğe koyamıyorlar "iç dünya"larını...
Bakıyorum...
Gördüğüm şey, hesapsız arzular ve bitmez tükenmez kuruntular yumağı...
Şule Gürbüz gibi söyleyeyim; bir nevi "iç iltihaplar".
Bu mudur yani
Övülecek nesi var

İçinde süslenmiş püslenmiş bir boşluk varsa...
Dışarı çık!

Günümüz insanının dışarısını çöpe çevirerek veya dışarıya karşı zalim bir kayıtsızlık üreterek "içini arındırma" öğretileriyle karşılaşıyorsan...
Hiç durma orada!
Bu öğretilerde öğrenecek bir şey yok!

Uzakdoğu dövüş sanatlarının dövüşçüyü ruhen olgunlaştırıp şiddetten uzaklaştırdığına inanılır ya...
Büyük ölçüde "şehir efsane"sidir; yakıştırmadır...
Gelenek, çoğu zaman "gelemeyen" bir yapıdır; malum.
Buyurun, size bir örnek...
İspanyolların üç dünya şampiyonluğu bulunan kung-fu dövüşçüsü ve "Şaolin rahibi" Juan Carlos Aguilar bir kadına işkence etmekten tutuklanınca, spor salonu araştırıldı ve bir kadın cesedi çıktı...
Sonra Aguilar hakkında polise yapılan şikâyetlerin ardı arkası kesilmedi.
47 yaşındaki Aguilar'ın yetenekleri yakın zamana kadar Çin'in Şaolin Manastırı internet sayfasında sergileniyordu; geçen gün baktım, kaldırmışlar.

Hisleri öldürmenin kesin yolu onlar üzerine konuşmaya başlamaktır.
Allah'tan ki, ölüp ölüp dirilirler!

Mutlu Batı...