Haftanın notları: Hatırlamalıyız!

Sosyal medyada sürekli adalet, özgürlük, egemenlik üzerine atıp tutuyoruz ya, elbette gündelik öfkemizin dışa vurumu açısından anlaşılır bir şey.
Ama şu çok net...
"Nasıl bir dünyada yaşıyoruz" sorusuna gece gündüz cevap aramayanların ne dediklerinin gerçek bir kıymeti yok!

***

Sosyal medya gevezeliği hakiki sorgulamalara girişmemizi, hele hele bazı şeyleri baştan öğrenmeye başlamamıza çaba göstermeyi engelliyor.
Boş iddialar, gösterişli aforizmalar her şeye yeter duygusu oluşturuyor...
Sonra
Sonrası yok!

***

Sınıfların varlığını, sınıfsal analizi, sınıfsal bakışı unuttuk!
Halt ettik!
Unutturdular daha doğrusu...
Hatırlamalıyız.
Hatta en baştan öğrenmeliyiz.
Sol gevezeliklere aldırmadan...
"Hepimiz biriz" hoşluklarına kapılmadan...
Müslümanca, insanca ve tarihsel temeli güçlü yeni bir "sınıfsal bakışa" ihtiyacımız var...

***

Sumud Filosu'nun güzelliği artık üzerinin örtülemeyeceği kadar güçlü bir vicdan seferberliğine dayanmasında...
Akdeniz artık bu filoyla anılacak...
Başına ne gelirse gelsin, şimdiden galip bu filo...

***

Yıllar önce yazmışım, bir okurum hatırlattı...
Şöyle:
"Bazen sevilip üzerinize düşülmesini istemez, böyle bir durumdan kaçarsınız. Yalnızlığı tercih ettiğiniz için mi Hayır! Zorlukla elde ettiğiniz soğukkanlılığınızı kaybetmekten korktuğunuz için..."