Haftanın notları: Bu sevgisiz dünyaya katlanmak...

Dünyayı Biden'la oyalıyorlar...
Sisi'ye Meksika Devlet Başkanı demiş...
Mitterrand hâlâ yaşıyor sanıyormuş...
Çoktan ölmüş Helmut Kohl'le 2021'de görüştüğünü söylemiş...
Bu arada medyanın pedofil ünlüler dosyasını ve Epstein'ın dostu siyasetçileri konuşması engelleniyor.
Dünyanın hegemonu ABD'yi gerçekten bu adamın yönettiğine inanalım ve bununla "ha ha, hi hi" diye eğlenelim istiyorlar...
Sonra çok da uzak olmayan bir gün diyecekler ki: "Boş verin temsili demokrasiyi, seçilmiş politikacıları falan, gerçeği görün işte; onlara ihtiyacınız yok; biz yönetiyoruz dünyayı; siz de eğlencenize bakın!"

Şunu en baştan alalım...
Yükselen kapitalizmin yeni sınıfı burjuvazi, ulus devletlere ve temsili demokrasilere ihtiyaç duymuştu...
Yeni seçkinlerin "tekno feodalizmi"nde ise ne ulus devletlere ne de hakiki demokratik temsillere ihtiyaç var...
Uyanın ve iktisadi tarih dersinizi doğru düzgün çalışın artık!

Ucuzluk marketinde tereyağını uzaktan andıran tereyağı etiketinde kilogramı 400 lira yazdığını gören birinin şokunu nasıl giderebilirsiniz
Maaşına yapılan düzenli zamları anlatarak veya enflasyon rakamlarını göstererek gideremezsiniz, bunu biliyorsunuz, değil mi

Ne çok sevgi hikâyesi var!
Herkes anlatıyor bir şeyler; biraz gerçek, çokça uydurma...
Saçma buluşmalar akılcı seçimlermiş; uzaktan sürtünmeler ateşli çarpışmalarmış gibi kurgulanıyor.
Neden
Çünkü bu kadar sevgisiz bir dünyaya "hikâye"siz katlanmak zor.