Haftanın notları: Açık sözlülük bazen açık saldırganlıktır

Alman Korgeneral Andre Bodemann'a kulak vermeli mi
Şöyle demiş: "Savaşta olduğumuzu düşünmüyorum ama artık barış zamanında da yaşamıyoruz."

Bir yıldır sizlere "Küçük İsrail'e bakıp fikir yürütmeyin, esas olay Büyük İsrail'de" deyip durdum. Bugüne kadar anlamadıysanız ne kastettiğimi, bu hafta anlamışsınızdır.

Trump'ı yorumlayan bazı televizyoncu arkadaşları da yeri gelmişken uyarayım: Açık sözlülük tek başına erdem olmaktan çıkalı çok oldu... Açıkça söylenenin ne olduğuna bakın! Bazen açık sözlülük, açık saldırganlıktır...

"Güç iradesi" üzerinden kasılarak konuşmaya açık sözlülük demek nereden çıktı
Zorbalıktır, saldırganlıktır.
Trump da tam bu noktada işte!

Patavatsızca ortalığı kırıp dökecek laflar etmek ne zaman açık sözlülük olur Hiçbir zaman...

Açık sözlülük yalancılığın karşıtı değildir, yanılıyorsunuz! Yalanlar da açık açık ve kasıla kasıla söylenebilir; çok kolayca "dürüstlük" maskesi takabilir...
İtiraf edin ki, günümüzde buna pek sık rastlıyoruz.

Sürekli karnından konuşanlardan sıkıldık elbette; zarif tavırların arkasına saklanan zalimliklerden...
Ama cıvık yıkıcılıklara ve dobra katillere karşı da uyanık olmalıyız.