Gelecek geldi, biz nereye gittik

20. yüzyıl onca büyük savaş, onca kriz, onca yıkıma rağmen gelecek fikrinin umut taşıdığı bir dönemdi.
Gelecek, olumlu bir zaman kipiydi.
İyi illüzyondu, doğrusu...
Lakin 21. yüzyıl farklı çıktı.
Gelecek artık ürpertiyor ve bunu okul çocukları bile biliyor.
Vaatler, tehditlere dönüştü...
Hayaller, şüphelere çevrildi...
Niye
Bu noktaya nasıl geldik
Artık geldiğimiz noktayı sorgulamanın zamanı gelmedi mi

Bankadayım...
Önümde 82 yaşında olduğunu öğrendiğim bir beyefendi var.
Müşteri temsilcisi diyor ki...
"Banka uygulamanız var mı" Var, diyor beyefendi, damadım indirmişti, ara ara kullanıyorum.
Müşteri temsilcisi hanım "Bravo size" diyor; "çünkü yapacağımız işlemi oradan yapmak çok daha kolay; şimdi açın uygulamanızı, şifrenizi girin, başlayalım." Yanlışlık olmasın, mahvolurum diyor beyefendi...
Gülümsüyor müşteri temsilcisi...
Banka şubesine, çalışanlara, müşterilere göz gezdiriyorum...
Daha ne kadar böyle sürecek Çok değil...
Sıradan bir örnek verdim ama gündelik hayatın dönüşümünü iyi anlatıyor.
"Gelecek" çoktan geldi...
Dijital devrimle sınırın öte yanına geçtik...
Bazen bu gerçeği bize çaktırmamaya çalışıyorlar, bazen de kafamıza vuruyorlar.

19. ve 20. yüzyıllar "ilerleme" fikrine bayılıyordu...
En derinimizdeki "kıyamet şuuru"ndan uzağa doğru ilerliyorduk...
Şimdi iş değişti...
Kime sorsanız, inançsızlara bile...
Kıyamete doğru ilerlediğimizi söyleyecektir.
TV'leri, Youtube'u falan boşuna mı kıyamet senaryoları doldurdu, sanıyorsunuz