Düşmanı doğru tarif etme zamanı

Konumuz Gazze olduğunda...
Sade insanımızın da...
Çokbilmişlerimizin de...
Hepimizin...
Yüzü kıpkırmızı...
Neden
Dile getirilmesi güç ama apaçık bir mahcubiyetten elbette...
Ve onca acı karşısında izleyici olmaya mecbur bırakılmanın yüzümüze inen sert bir tokat gibi canımızı acıtmasından...

***

Müslüman toplumlara "İzleyicisin, izleyici kal" dedi İsrail.
Dünyanın sade insanlarına da "Umurumda değilsiniz" mesajları gönderdi...
Öyle bir hâl ki...
Belagatla, sloganlarla, boykot kampanyalarıyla, acı dayanışmalarıyla yan yana gelsek bile, Gazze'de bir günde 40 km yürümek zorunda kalan küçük kız çocuğunun kanayan ayaklarına bile merhem olamıyoruz.
Çok acı, çok!
İtiraf edelim ki...
Laf kalabalığına sığınıyoruz...
Umutsuzluk baskın çıkıyor çünkü...
Ama bu hâlimiz bize ders...
Bizi en baştan "diriliş" çabasına sürükleyecek kadar ağır bir ders...

***

Dilimizi, gözlüklerimizi, basmakalıp yargılarımızı değiştirmek zorundayız...
"Gazze'de insanlığın ortak ahlakı yıkıldı" gibi şeyler söyleyip dertlenmelerin hiçbirimize faydası yok!
Çünkü öyle bir ahlak yok!
Hiç olmadı...
Bu varsayım uluslararası kuruluşların palavrasıydı...
Biliyoruz, Rusya, Ukrayna'ya saldırdığında falan işe yarayan argümanlar, neden İsrail'e karşı işe yaramıyor