Bizim TV kanallarının askeri ve siyasi strateji uzmanlarına(!) ne kapak oldu ama!..
İki ay boyunca, konuşacak başka bir şey yokmuş gibi, Gazze direnişinin tünellerini konuştular.
"Güçlü bombalarla Gazze tünelleri yıkılabilir mi İsrail, bu tünellerle baş edebilir mi"
Ama hiçbirinin aklına İsrail'in dünyanın "altına" döşediği tüneller gelmedi.
Anlamışsınızdır...
Hem maddi tünellerden söz ediyorum hem de "kültürel manipülasyonlar"dan...

İsrail'in saman altından su yürütüşüne; hasıraltı işlerine, karanlık ve gizemli planlarına bakmayı deneyenler ne kadar azdı...
Çünkü ağzını açana...
"Şşşşt, o konular cısss" deniyordu.
Şimdi...
New York kentindeki sinagogdan şehrin mazgallarına uzanan tünele ağzımız bir karış açık şaşkınlıkla bakıyoruz...
Bin türlü karanlık yanı var.
Zaten üstünkörü bakınca bile etrafa pis kokular yayılıyor.
(Bence New York polisi, Wall Street'in altına da bir baksın; çünkü üstündeki numaralara uyanmak içimizden gelmiyor; olur ya, altından çıkanlarla uyanırız.)

Şu da var tabii...
Gazze direnişinin savaş tahkimatına kafayı takıp işi iyice gizemli hâle getirenler...
Yahudilerin Mescid-i Aksa'nın altına uzanan tünel kazısına dikkat çektiler mi Hayır!
Oysa adamlar yıkılmış Süleyman Mabedi'nin zeminine ulaşıp yeniden inşa edeceğiz diye 1996'dan beri örümcek ağı gibi sardılar Aksa'nın altını...
Ve İsrail devleti her konuda olduğu gibi bu konuda da aynı tutumu takındı.