Dikkat ve ferasetle bakma zamanı

Bunu yapmayalım!
Kimse yapmasın!
Halkı verdiği veya vermediği oylar yüzünden küçümsemekten, horlamaktan, "suçlu" çıkarmaktan bahsediyorum...
Tersi de problem...
Yani seçmen tercihlerine hak ettiğinden ötede anlamlar vermek; ebedi bir çizgi gibi düşünmek ve kutsallaştırmak çıkar yol değil.

CHP'liler yıllarca kendilerine oy vermeyen seçmeni aşağıladılar; aptal dediler, koyun dediler, göbeğini kaşımakla eleştirdiler de, ne oldu
Pazar gecesinden beri de seçmeni övüyorlar...
Gülünç mü Gülünç!
Sosyal medyada bazı arkadaşlara bakıyorum da içimden diyorum ki, ne olur şimdi seçmeni horlama sırası AK Partililere gelmesin!
Kaldı ki...
AK Parti, sessiz çoğunluğun sesi olarak 2002'de siyaset ve iktidar sahnesine çıktı; bu partinin temel enerjisi halkın "dışlanmış" kesimleridir.
Bugün partinin ülke genelinde oy oranı ciddi biçimde düşmüşse, partinin karar ve siyaset üretme merkezlerinin bu gerçeği unutmuş olmasındandır.

Şunu da yazın bir kenara...
Muhalefetin ittifak halinde şaşacak bir şey yok!
Fakat geçmişte "sessiz çoğunluğu" oluşturan ve 2000'li yıllarda verdiği oylarla siyaseti belirleyen kesimin bir bölümü bu kez de AK Parti için "sessiz" kalarak bir mesaj verdi...
Esas olay budur!

Dikkat ve ferasetimizi kaybetmeden bunları konuşmalıyız...
Konuşacağız...
Bugünün geçim sıkıntısının oyların dağılımında önemi olmadığını iddia etmeye kalkanlar var mesela...
Sonuçların tamamını partiler