Birleştirilmiş Milletler...

Artık kabul edelim...
Birleşmiş Milletler fostur.
Devletlerin, siyasetçilerin, diplomatların avuntu platformudur...
Akıbeti de az çok bellidir.
Hiç şüpheniz olmasın...
KÜRESELCİ OLİGARŞİ izin verdiği an, tıpkı Cemiyet-i Akvam (1920-1946) gibi tarihin çöplüğüne karışacaktır.

BM Güvenlik Konseyi daimi üyelerine verilen veto hakkı, diğer devletler için durumun "birleşme"ye değil, zoraki "birleştirme"ye dayandığını gösteriyor.
Türkiye'nin güzel ifadesiyle "dünya beşten büyük" ise, bu yapı niye sürüyor
Çünkü global sistem ekonomisiyle, savunma sistemleriyle, idari kurgusuyla baştan aşağı hegemonik yapılanmadan ibarettir.
Biri kalkıp "Kolonyalizm BM ile sürüyor" dese, bir çırpıda "bu yanlış" diyemem...

Peki niye "Artık öyle bir noktadayız ki, KÜRESELCİ OLİGARŞİ izin verdiği an, BM bir gün bile ayakta kalamaz" diyorum.
Ama yakın zamanda böyle bir şey olmayacak.
Neden mi
BM'nin Dünya Sağlık Örgütü, Uluslararası Para Fonu, Gıda ve Tarım Örgütü, Dünya Bankası, UNESCO gibi yan kuruluşları 21. yüzyıl tasarımında BM'den daha önemli yapılar.
BM Genel Kurulu, küreselci oligarşinin umurunda değil ama mesela DSÖ müthiş bir manipülasyon aygıtı...

Şu tarihleri alt alta yazalım...
24 Ekim 1945 BM'nin kuruluşu