Bıktım!

"Güzel ahlak"ın ortalardan kaybolmasını konuşmamız gerekiyor.
Haklısınız...
Tamam!..
Ama önce dilimizden "çirkin"liği def etmemiz gerekmez mi
Etrafa hakaret edip duracaksak, kim inanır bizim "güzel ahlak"ı bildiğimize

Güzel konuşmak mı derdimiz
Tamam!
Lakin haset, hakaret, ihanet ile güzel olmak mümkün mü
Küfrederek güzel konuşulabilir mi

Diyebilirsiniz ki, güzel sözlerden bana ne, ben doğruyu söylemek istiyorum...
Tamam da...
"Doğru" ile "güzel"in birbirinden ayrılabileceğine kim inandırdı sizi
Yalanların cazibesi mi
Popüler kültür mü
Medya ve sosyal medya vitrini mi
Kalp kırarak, ağzını köpürte köpürte, sağı solu yıkarak söylenebilen bir "doğru"nun varlığına nasıl inandınız
Berbat bir yanılgı bu!
Bir durun yahu!
Kafayı gerçeğin duvarına sertçe çarpmadan önce durun!

Yaşını başını almış bir adam var mesela...
Profesörmüş falan...
Geçiniz!
Ne oturmasını biliyor ne de kalkmasını!
Ne konuşmasını biliyor ne de susmasını!
Her seferinde bardağından taşıp etrafı kirleten bir kibirle memlekete, millete, devlete, insana hakaret edip duruyor.
Hayata dair cehaletini saklamak ister gibi bu ülkede yaşadığı ne varsa hepsine küfrediyor; geçmişe ve geleceğe küfrediyor.
Kendini zihninin aynasında görmekten müthiş bir ıstırap duyuyor olmalı ki, bu ıstırabı başkalarının her hâlini aşağılayarak rahatlamaya çalışıyor.