"Kızım dolu şey almışsın, paran var mı, sonra zorlanmayasın, bayramlık dediğin biri, ikisi yeter" diyor annesi başındaki örtüyü çekiştirerek...
Kasa önündeki kuyruğa girmek üzereler...
Kızının elinde bir dolu küçük kız ve oğlan çocuğu kıyafeti var.
"Aman anne" diye gülüyor; "şimdi var, yarını bilemiyorum artık."
Önlerindeki kaşlarını çatmış, çok ama çok düşünceli genç adam onlara dönüp mahcup biçimde mırıldanıyor: "Bu fiyatlar bayramlık indirim herhalde, bir sonraki ay nereden bulacağız bu fiyatları..."
Sosyetik bir AVM'deyiz.
İçerisi boş, kafelerde ve mağazalarda kimseler yok ama fiyatları uygun bu tek mağazanın içi insan kaynıyor...
Tam arife günü ne yazayım şimdi
Ne bekliyorsunuz
Malum haberler mi
Bizim gazetenin özel istihbarat ekibinin kaynakları ve verdikleri bilgiler müthiş, onları takip edin bence...
Benim işim hayatı kurcalamak.
Ama önce insana bakmak, etrafı gözlemek gerekiyor.
Üsküdar'da bir kafe...
İki genç kız sevinçle bir masa seçip oturuyorlar. Epey bir süredir görüşmemişler, belli; konuşacak çok şeyleri var.
Menüye bakıyorlar, yüzleri kararıyor.
Eh, 350 liradan aşağı tatlı, 150 liradan aşağı kahve yok...
Biri hafif utangaç biçimde arkadaşına, "Şunu seçip paylaşalım mı" diyor.
Diğeri karşılık veriyor: "Ablamlar beş yıldır Almanya'da yaşıyorlar ya, bizdeki yeme içme fiyatlarına akıl erdiremiyorlar... Dert etmiş, geçen gün bana harçlık gönderdi. O yüzden diyorum ki, bu tatlı benden olsun."