Avrupa'nın sahte hoşlukları
Aman sakın ha!
Diyeceğim de...
Devlet biliyor zaten.
Upuzun bir tarihin birikimi var.
Neyi mi kastediyorum
Avrupa'nın şimdi köşeye sıkışınca, başladığı "gel gel"lere güvenilmeyeceğini kastediyorum...
Bu hesapçılığı ezberledik artık...
Değişirler, samimi olurlar mı
Bana sorarsanız, asla...
Şu konjonktür çok yanıltıcı zaten...
"Elbet değişecekler" diyenler olabilir, onları da anlarım...
Ama ekran çubukluları arasında ve akademya koridorlarında Avrupa'yla kucaklaşmaya dünden hevesliler var ki, onlara hiç aldırmayın!
Bakın, defalarca yazdım...
Avrupa'da hâller her geçen gün biraz daha İkinci Dünya Savaşı öncesine benzemeye başladı...
Şimdiki "Bir oluruz, birlikte Ukrayna'ya sahip çıkarız" havalarına...
"Madem Trump yan çiziyor, biz de kendi ordumuzu kurarız, hele Türkiye'yi de yanımıza çektik mi, kimse bize karşı duramaz" iddialarına bakmayın!
Neden
Çünkü bir an gelecek, bütün ittifaklar, bütün duruşlar buharlaşacak da ondan...
Gördük İkinci Dünya Savaşı öncesinde...
Avrupa'nın güçlüleri, Polonya'ya ne gazlar vermişlerdi...
Tıpkı Ukrayna gibi yeni kurulmuş bir ülkeydi Polonya.
1939 bahar ve yazını Polonya'nın sırtını sıvazlayarak geçirmişlerdi.
Ağustosta Almanya ve Sovyetler saldırmazlık paktı imzalayıverdi.
Ve 1 Eylül 1939'da Almanlar "Blitzkrieg"i başlattığında, kimse