Aceleye gerek var mı

Bilenler, görenler, düşünenler uyarmalılar...
Yasa düzenleyiciler de her zamankinden daha titiz biçimde çalışmalılar...
Neyi mi kastediyorum
Artık son aşamasına gelinen ve önümüzdeki haftalarda Meclis'e sunulacak "İklim Kanunu" teklifini kastediyorum.

2000'de, 2010'da ve elbette 2024'te değiliz artık...
ABD'nin başına "Yeşil Yeni Düzeni sonlandıracağız" diyen birinin Başkan olduğu bir dönemdeyiz...
Düşünün, Trump'ın Beyaz Saray'a girdiğinin ilk günü imzaladığı kararname Paris İklim Anlaşması'ndan çekilmek oldu...
Durum değişti yani...
Daha da değişecek...
Bu gerçeğin üzerine Avrupa'da bu yıl ve önümüzdeki yıl gerçekleşecek iktidar değişikliklerini ekleyin ve meseleyi öyle tartın...

Geçtiğimiz haziranda "İklim Ekonomisi Zirvesi"nde yapılan konuşmaları hatırlıyorum...
Pek de uzun olmayan bir dönem içinde ülkemizin kömür, doğalgaz ve petrolle yakınlığının bitirileceği ve vatandaşın karbon vergisine tabi tutulacağı iddiaları havada uçuşuyordu.
Bu bakış 2025'e taşınamaz!

Yeni dönemde iklim patırtısına, "karbon gazı" korkutmasına ve elektrikli araç teknolojisine farklı biçimde yaklaşılacağını bal gibi biliyoruz, değil mi
Hiç şüpheniz olmasın, küreselcilerin iklim değişikliği iddiaları da bütün yönleriyle masaya yatırılacak...
Böyle bir durumda çıtkırıldım özelliklere sahip bir iklim kanunu çıkarmak akıl kârı olur mu