Her Müslümânın Ehl-i sünnet âlimlerinin yazdığı"İlmihâl"kitaplarından birini okuyup öğrenmesi ve çocuklarına öğretmesi lâzımdır.
Kur'ân-ı kerîmin hakiki manasını anlamak isteyen bir kimse, din âlimlerinin kelâm, fıkıh ve ahlâk kitaplarını okumalıdır. Bu kitapların hepsi, Kur'ân-ı kerîmden ve hadîs-i şeriflerden alınmış ve yazılmıştır."Kur'ân Tercümesi"ismi verilen kitaplardan dinin lüzumlu bilgileri öğrenilemez. Bu tercümeler; okuyanları, bunları yazanların fikirlerine, düşüncelerine ve maksatlarına esir eder ve dinden ayrılmalarına bile sebep olur..."Berîka" kitabında, dil âfetlerinin ellincisinde,"Tefsir yazanın, on beş ilimde mahir olması lâzımdır"diyor. Bunları bilmeyenlerin hadîs ve tefsîr okumaya kalkışması, mide hastasının, kuvvetlenmek için, baklava, börek yemesine benzer. Hâlbuki, bu hastanın, önce perhiz yapması, sonra, kuvvetli yemeğe başlaması lâzımdır. İşte, bizim gibi, ana ilimleri okumayanlar, din öğrenmek için, Kur'ân tercümesi, tefsir, hadîs okumaya kalkışırsak, bunları kavrayamayız. Yanlış anlayarak, dînimizi, îmânımızı da kaybedebiliriz.Yine"Berîka" kitâbının 1297. sayfasında,"Tefsîr kitaplarına tâbi olmamız emrolunmadı. Fıkıh âlimlerine tâbi olmamız emrolundu"buyurulmaktadır."Birgivî Vasiyetnâmesi" şerhinde de diyor ki: "Kelâm ve fıkıh âlimlerimiz, tefsirden, hadîsten anladıklarını, bizim gibi ilmi olmayanlara, açık, kolay öğretmek için, binlerce'Fıkıh've'İlmihâl'kitabı yazmışlardır. İslâmiyeti doğru öğrenmek için, o fıkıh ve ilmihâl kitaplarını okumaktan başka çare yoktur."Her Müslümânın Ehl-i sünnet âlimlerinin yazdığı"İlmihâl"kitaplarından birini okuyup öğrenmesi ve çocuklarına öğretmesi lâzımdır. Müslümanlar, çocuklarını ilkokula vermeden önce, Kur'ân hocasına göndermeli, Kur'ân-ı kerim okumasını, namaz kılmasını, imânın, İslâmın şartlarını, onlara muhakkak öğretmelidir. Nefs-i emmâre, burada da karşımıza çıkar.